Yıllar
Konular
Favoriler

İtilaf donanmaları İstanbul'a girdikten sonra Mütarekename hükümleri bir tarafa bırakıldı.

Gün geçtikçe artan bir şiddetle, saltanat hukuku, hükümet haysiyeti, milli izzetinefsimiz saldırılara uğradı.

İtilaf heyetlerinden gördükleri teşvik ve fiili himaye sayesinde Osmanlı tebaasından olan Müslüman olmayan unsurlar her yerde küstahane tecavüze başladılar.

Mustafa Kemal Atatürk - 24 Nisan 1920
Buraya tıklayarak sayfayı yenileyin ve her yenilediğinizde Atatürk'ün bir başka sözüyle karşılaşacaksınız
X

Atatürk'ün Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı ve ateşkes anlaşmasından meclisin açılmasına kadar geçen zamanda olan olayları ele aldığı konuşmadan.

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 8. Cilt, s.31

Arazi müsait olmadığından hayvanları bırakarak yaya olarak Conkbayırı'na vardık. Bu sırada Conkbayırı'nın güneyindeki 261 rakımlı tepeden Conkbayırı'na doğru 27. Alaydan sahilin gözetlenmesi ve kollanması göreviyle oralarda bulunan bir müfrezenin erlerinin Conkbayırı'na doğru kaçmakta olduklarını gördüm.

Bizzat bu erlerin önüne çıkarak "Niçin kaçıyorsunuz?" dedim.

"Efendim düşman!" dediler.
"Nerede?" dedim.
"İşte!" diye 261 rakımlı tepeyi gösterdiler.

Hakikaten düşmanın bir avcı hattı 261 rakımlı tepeye yaklamış ve tam bir serbestlikle ileri doğru yürüyordu. O zaman bu kaçan erlere bağırarak "Düşmandan kaçılmaz" dedim.

"Cephanemiz kalmadı" dediler.

"Cephaneniz yoksa süngünüz var" dedim. Ve bağırarak süngü taktırdım ve yere yatırdım.

Mustafa Kemal Atatürk - 1915

Arıburnu Muharebeleri Raporundan

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 1. Cilt, s.292

Hayat, herhangi bir tabiat dışı etkenin müdahalesi olmaksızın dünya üzerinde tabii ve zaruri bir kimya ve fizik seyri neticesidir.

Hayat sıcak, güneşli, sığ bataklıkta başladı. Oradan sahillere ve denizlere yayıldı; denizlerden tekrar karalara geçti.

İlk hayvan denizlerde balık ve karalarda muhtelif kemikli mahluklar oldu; bunlar muhtelif uzun devirlerde şekilden şekile girerek geliştiler.

Mustafa Kemal Atatürk - 1930

Hayatın başlangıcı hakkında...

Atatürk'ün tarih notlarından

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 24. Cilt, s.18

Hangi tarafın galip geleceğine dair fikri kanaatimi söylemekten sakınırım. Nazik ve mühim bir devre içinde bulunduğumuza şüphe yoktur; Almanlar büyük ve hayret verici bir saldırıyla, birçok Fransız kalesini çiğneyerek sağ kanadı ile Paris'i geçip Fransız ordusunu -arkası İsviçre'ye olmak üzere- sıkıştırdı.

Bunun, Almanların tek maksadı olduğunda ve onu da başardıklarında herkes fikir birliğindeydi. Ve bütün kainat artık son ve kati meydan muharebesini ve onun neticesini bekliyordu.

Halbuki bu neticeye karşılık, Alman ordularının Fransız ordusu karşısında yüzlerce kilometre geri çekildiği görüldü.

Doğuda Ruslarla Almanlar ve Avusturyalılar arasında cereyan eden vakalarda, Doğu Prusya'da Ruslar bozuldu, fakat güneyde Rusların pek üstün kuvvetleri karşısında Avusturya ordusu çekiliyor, batıda Fransız ordusu taarruza hazır.

Dolayısıyla Alman ordusu serbest değil. Doğuda Rus ordusu üstün ve Avusturya ordusu çekilmeye mecbur.

Vaziyeti şöyle yorumlayabiliriz: Almanlar Fransız ordusunu kati meydan muharebesiyle henüz mağlup edemeyeceklerini ve Avusturya ordusunun üstün Ruslar karşısında daha fazla mukavemet edemeyeceğini görerek batıda bütün ordu ile geri çekilerek nispeten doğuya yaklaşmak ve sonra Fransız ordusu karşısında bir müdafaa ordusu bırakarak kalan ordularıyla doğuya yönelip, Avusturya ordusuyla birlikte Rus ordusunu vurmak istiyorlar.

Pek güzel! Fakat bu defa, Rus ordusu geriye, doğuya çekilmeye başlarsa ve bu orduyu yakalayıp ezmek mümkün olmazsa ve diğer taraftan Fransız ordusu mukavemet için yardım talebine mecbur olursa bu defa gene doğuda Ruslara karşı bir müdafaa kuvveti bırakıp batıya mı yönelinecek?

Ve böyle mekik gibi, bir doğuya bir batıya gide gele Alman ordusunun hali ne olur?

Mustafa Kemal Atatürk - 17 Eylül 1914

Atatürk'ün 1. Dünya Savaşı başladıktan 51 gün sonraki durum değerlendirmesi

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 1. Cilt, s.201

Güzel sanatların hepsinde ulus gençliğinin ne türlü ilerletilmesini istediğinizi bilirim. Bu, yapılmaktadır.

Ancak. bunda en çabuk, en önde götürülmesi gerekli olan Türk müziğidir.

Bir ulusun yeni değişikliğinde ölçü müzikte değişikli­ği alabilmesi, kavrayabilmesidir.

Mustafa Kemal Atatürk - 11 Kasım 1934

TBMM 4. Devre, 4. Toplanma yılı açılış konuşması

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 27. Cilt, s.42

Veritabanında
717 söz
bulunuyor.
Arama
Görüş Bildir

ve Arasında