Milli sınırlarımız dahilinde hür ve bağımsız yaşamak istiyoruz. Bu meşru emelimizi elde etmek için uğraşıyoruz.
Şu kutsi mücadelede milletimiz, Islam'ın kurtuluşuna, dünya mazlumlarının refahının artmasına hizmet etmekle iftihar etmektedir.
Atatürk'ün Azerbaycan elçisi İbrahim Abilof'a yaptığı konuşmadan.
O gazetecinin bana kafasıyla kalemi lazım.
Geri kalanı kendisine aittir. Ne seni ilgilendirir, ne de beni.
Anladın mı?
Bir gazeteciden bahsedilirken, Atatürk'ün yanındakiler bu gazetecinin çok ahlaksız bir yaşam tarzı sürdüğünü, özel hayatında çok çeşitli ve farklı insanlarla beraber olduğunu şikayetçi bir dille Atatürk'e anlatır.
O sırada Recep Zühtü şöyle der: "Paşam, bu gazeteci nin gidişatı hiç de iyi değil. Bence sizin yakınınız olması dolayısıyle yaşantısına biraz dikkat etmesi gerek."
Atatürk hayretle sorar: Ne varmış onun hayatında sanki?
- Paşam, bu zat geceleri pavyona gidiyor, mevkiiyle bağdaşmayan davranışlarda bulunuyormuş.
Atatürk kaşlarını çatarak sorar: Ne var bunda garip olan? Ne olmuş gidiyorsa? Pavyona gittiyse kıyamet kopmadı ya...
Sonrasında Atatürk görseldeki sözleri söyler...
Üzüntü verici geçmiş ebediyen kapanacaktır.
Artık aramızda savaş olmayacaktır.
Atatürk'ün Yunanistan başbakanı Venizelos'la yaptığı 2 saatlik radyo görüşmesinden sonra söyledikleri
İngilizlerin desteğiyle iktidarı ele aldıktan sonra 1919'da Türkiye'yi işgal eden ve aslında bu işgalin arkasındaki en önemli güç ve beyin olan aynı Venizelos, 1928'de Yunanistan'da tekrar başbakan oldu. Fakat artık çok değişmişti.
Bu tarihten sonra Venizelos Türk-Yunan ilişkilerinin düzelmesinde büyük rol oynamıştı. Ek resimlerde gördüğünüz gibi, Türkiye'ye gelerek 29 Ekim 1930'da Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına bizzat katıldı.
Balkan Paktı imzalanmadan kısa bir süre önce de, dünya siyasi tarihinde bir ilki gerçekleştirerek, Balkan Paktı'nın gerçek kurucusu olduğuna inandığı Atatürk'ü 12 Ocak 1934'te Nobel Barış Ödülü'ne aday göstermişti.
Kah doğuya, güneye, kah batıya veya her tarafa birden saldıra saldıra Türk milletini Allah için, Peygamber için topraklarını, menfaatlarını, benliğini unutturacak, Allah'a mütevekkil kılacak derin bir gaflet ve yorgunluk beşiğinde uyuttular.
Atatürk bu sözleri, cumhuriyetin kuruluşundan önceki Türk liderleri ve özellikle de Osmanlı padişahları için söylüyor.
Medeni Bilgiler kitabı için taslak
Bilim ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının gelişmesini idrak etmek ve ilerlemelerini zamanında takip etmek şarttır.
Bin, iki bin, binlerce sene evvelki bilim ve fen lisanının çizdiği düsturları, şu kadar bin sene sonra bugün aynen tatbike kalkışmak elbette bilim ve fennin içinde bulunmak değildir.
Atatürk'ün Samsun'da öğretmenlere yaptığı konuşmadan