Yıllar
Konular
Favoriler

İnsanları istediği gibi kullanan kuvvet, fikirler ve bu fikirleri kişiselleştirip yayan kimselerdir.

Fikrin özelliği de, hiçbir itirazın bozamayacağı bir mutlak şekille kendi kendini kabul ettirmektir.

Bu ise, fikrin yavaş yavaş hissiyat haline geçerek inanca dönüşmesi ile mümkündür; ve böyle olduktan sonradır ki, onu sarsmaya başka hiçbir mantığın, muhakemenin hükmü yetmez.

Mustafa Kemal Atatürk - 1914
Buraya tıklayarak sayfayı yenileyin ve her yenilediğinizde Atatürk'ün bir başka sözüyle karşılaşacaksınız
X

Atatürk'ün Salih Bozok'a mektubu

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 1. Cilt, s.168

Tekkeler mutlaka kapanmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti, her şubede yol gösterecek kudrete sahiptir. Hiçbirimiz tekkelerin yol göstermesine muhtaç değiliz.

Mustafa Kemal Atatürk - 31 Ağustos 1925

Çankırı'da halka nutuk

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 17. Cilt, s.298

Trabzon'da, Kahkaha namında bir mizah gazetesi çıkaranlar, Bolşeviktir.

Orada, kimseye bir şey demedim. Fakat, vilayeti idare edenlerin gafleti, uyku halindedir.

Alakadar olunuz; tahkikat yapınız. Bu gazeteyi çıkaranları anlamakla beraber, gazetenin çıkmamasını temin ediniz.

Gazete sahibi, Erzurum Kongresi'nde düşmanlar tarafından, Fransızlar vesaire tarafından, benim teşebbüslerimi bozmak için, delege sı­fatını elde ederek Kongre'ye üye göndertebildikleri Ömer Feyzi Bey namında bir al­çağın akrabalarındandır.

Mustafa Kemal Atatürk - 17 Eylül 1924

Atatürk'ün İçişleri Bakanlığı'na yolladığı telgraf...

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 16. Cilt, s.317

Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir.

Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeterki bu dil, şuurla işlensin.

Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.

Mustafa Kemal Atatürk - 2 Eylül 1930

Sadri Maksudi'nin "Türk Dili İçin" isimli kitabına yazdığı not

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 24. Cilt, s.262

Psikolojik bir hadisedir ki, insan, hayatta bazı dostluklar elde etmek için fevkalade çalışmak ve fedakarlıklar yapmak zorundadır.

Mesela siz bana sormuştunuz: "Siz ne zaman albaylığa terfi edeceksiniz?" diye.

Benim cevabım şu olmuştu: "Bu, bir harp meydanında kazanılır"

Siz bana karşılık verdiniz: "Bunu ispat ediniz"

Sizin arzunuza uyarak beş günden beri albayım.

Mustafa Kemal Atatürk - 6 Haziran 1915

Atatürk'ün Hildegard Christianus'a mektubu

Atatürk, bu mektubu Almanca yazmıştı ve kendisi aynı zamanda Christianus'dan Almanca dersleri de alıyordu. Mektubun sonunda yazımda çok samimi bir dostunun kendisine yardımcı olduğu yazılı ama bu kişinin kim olduğu bilinmiyor.

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 1. Cilt (2003), s.225

Veritabanında
717 söz
bulunuyor.
Arama
Görüş Bildir

ve Arasında