Yıllar
Konular
Favoriler

Bence bir milletin doğrudan doğruya hayatıyla, yükselmesiyle, düşkünlüğüyle alakadar olan en mühim etken, milletin ekonomisidir.

Bu, tarihin ve tecrübenin tespit ettiği bir hakikattir.

Bu hakikat bizim milli hayatımızda ve milli tarihimizde de tamamıyla görünmektedir.

Türk tarihi incelenirse birçok sebeplerin başında bütün yükselme ve çökme sebebinin ekonomi meselesinden başka bir şey olmadığı anlaşılır.

Bu münasebetle diyebiliriz ki, Türkiye Cumhuriyeti'ni layık olduğu mertebeye çıkarabilmek için ekonomimize birinci derecede önem vermek lazımdır; zamanımızın bir ekonomi devri olduğu düşünülürse bu önemin derecesi kolaylıkla meydana çıkar.

Mustafa Kemal Atatürk - 1930
Buraya tıklayarak sayfayı yenileyin ve her yenilediğinizde Atatürk'ün bir başka sözüyle karşılaşacaksınız
X

Tarih hakkında sorular ve cevaplar

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 24. Cilt, s.17-18

Yeni Türkiye devletinin teşekkülünden evvel millet hiçbir vakit kendi tarihine, kendi hayatına, kendi refah ve saadet vasıtalarına sahip olamamıştı.

Hatta bu, kendisine düşündürülmemişti.

Sanki milletin vazifesi, herhangi bir padişahın hırs ve hevesini, herhangi bir serdarın geniş ve şaşaalı hayatını temin için sürüler halinde şuraya buraya gitmekten ibaretti.

Mustafa Kemal Atatürk - 22 Ocak 1923

Atatürk'ün Bursa Şark Sineması'nda halka yaptığı konuşmadan

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 14. Cilt, s.364

Milletimiz ufak bir aşiretten; anavatanda bağımsız bir devlet tesis ettikten başka Batı alemine, düşman içine girdi ve orada büyük müşkülat içinde bir imparatorluk vücuda getirdi.

Ve bunu, bir imparatorluğu altı yüz seneden beri büyük bir şevket ve azametle devam ettirdi. Buna muvaffak olan bir millet elbette yüksek siyasi ve idari niteliklere sahiptir. Böyle bir vaziyet yalnız kılıç kuvvetiyle vücuda gelemezdi.

Cihanın malumudur ki, Osmanlı Devleti pek geniş olan ülkesinde bir sınırından diğer sınırına ordusunu fevkalade sürat ile ve tamamen donanmış olarak naklederdi. Ve bu orduyu aylarca ve belki de senelerce iyi besler ve idare ederdi.

Böyle bir hareket yalnız ordu teşkilatının değil, bütün idari şubelerin fevkalade mükemmeliyetine ve kendilerinin kabiliyeti olduğuna delildir.

Mustafa Kemal Atatürk - 28 Aralık 1919

Atatürk'ün Ankara'da eşraf ve ileri gelenlerle konuşması

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 6. Cilt, s.28

Artık, memleketin hasis ihtiraslar yüzünden bu ana değin sürüklendiği felaketler kafidir.

Millet çirkef bir parti tesiriyle yaşamayacak, ancak milli birlik yaşayacaktır.

Mustafa Kemal Atatürk - 6 Mart 1920

Kastamonu Valiliğine telgraf

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 7. Cilt, s.58

Felaket başa gelmeden önce onun önlenmesi ve savunması vasıtalarını düşünmek lazımdır.

Geldikten sonra üzülmenin faydası yoktur.

Mustafa Kemal Atatürk - 26 Temmuz 1920

Yunan taarruzu ve milli cephelerin bozulması hakkında..

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 9. Cilt, s.98

Veritabanında
717 söz
bulunuyor.
Arama
Görüş Bildir

ve Arasında