Bana inanınız.
Geri gideceğiz, ileri gideceğiz, fakat düşman bize boyun eğdiremez. Sonunda onu yeneceğiz.
Hürriyet denen şeyi böyle bir zaferden başka bir temel üstünde tutturamayız.
Kurtuluş Savaşı hakkında...
Birlikler geri çekilirken taarruz edeceğiz ve elimizden geldiği kadar malzeme götürmesine mani olacağız, burası davar tarlası mı Türk toprağına girmek ne kadar güçse çıkmak da o kadar güçtür!
25 Nisan 1915 günü düşman Arıburnu'na çıkarma yaptığı sırada Mustafa Kemal, Bigalı'da bulunan 19. Tümen Komutanlığı görevindedir.
Olayı duyar duymaz, üstlerine soru bile sormadan anında birliklerine Arıburnu'na marş emri verir.
Kocaçimen tepesinde askerlerine dinlenme emri verir ama kendisi devam eder. Conkbayırı'na geldiği sırada düşmandan kaçan bir grup asker görür. Onlara ünlü "düşmandan kaçılmaz" sözünü söyleyip yere yatmalarını emreder.
Askerler yere yattığı an düşman da yere yatar ve sonra aradan geçen zaman içinde 57. Alay Conkbayırı'na yetişir ve 27. Alayın da saldırıya katılmasıyla düşman kıyıya kadar geri püskürtülür.
Düşman kaçarken Atatürk bu sözleri söyler.
Subaylık demek, kendi canını feda etmeyi katiyen göze almış olmak demektir.
Bir subay, sanatı adına, hayat ve mevcudiyetine hiç ehemmiyet vermeyecektir.
Subay, hayat ve rahatın hiç düşünülmemesi icap edince rahat ve hayatını feda etmeyi bilecektir.
Namus borcu budur.
Büyük Taarruz'a karar verdiğim zaman İsmet Paşa'ya "göreceksin, neler olacak" demiştim.
Şimdi size söylüyorum, "göreceksiniz, neler olacak!"
Yeni harflerin kabulü ve tatbiki hakkında
Türkiye Büyük Millet Meclisi ordularının kazandığı kati muzafferiyetin tabii neticesi olmak üzere vukuu yakın olan barış konferansında, Türkiye devleti yalnız ve ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümeti tarafından temsil olunur.