Yıllar
Konular
Favoriler

Fransa'da bir onbaşı, ordu başına geçip Harbiye Nazırı oldu. Ekselans Mösyö Maginot. Bu adamın aklına uyarak koca Fransız devleti kuzeydoğu sınırına bir Maginot Hattı kurdu. Milyarlar döküldü topraklara, milyarlar...

Almanya bir Avusturyalı manyak onbaşıyı başbuğ edindi. O da boş durmadı. Alman onbaşısı Hitler de çelik, çimento, taş ne bulduysa ortaya attı ve milyarlarca markla Siegfried Hattı'nı yaptı.

Komşumuz Yunanistan'ın başında bir erkanıharp general vardı. Sayın Metaksas Hazretleri. Eh, onbaşılar hat yaparken durur mu? Hemen o da kendine bir müstahkem hat inşa ettirdi. Metaksas Hattı...

Şimdi Mareşal Çakmak da buna dayanıp bir Çakmak Hattı kurmak istiyor.

Yağma yok. Ancak üç beş günlük ömrü olan bu hatlar için ben milletimin parasını toprak altına atamam. Harp, oldum olasıya toprak üstünde yapılmıştır. Kazanmak isteyen milletler toprak üzerinde dövüşürler. Söyleyin Mareşal'a bu sevdadan vazgeçsin.

Mustafa Kemal Atatürk - 1 Şubat 1938
Buraya tıklayarak sayfayı yenileyin ve her yenilediğinizde Atatürk'ün bir başka sözüyle karşılaşacaksınız
X

Atatürk'ün Bursa'da Çelik Palas'ta arkadaşlarıyla yaptığı sohbetten

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 30. Cilt, s.167

Belki erkeklerimiz memleketi istila eden düşmana karşı süngüleriyle, düşmanın süngülerine göğüslerini germekle düşman karşısında varlıklarını ispat ettiler.

Fakat erkeklerimizin teşkil ettiği ordunun hayat kaynaklarını kadınlarımız işletmiştir.

Memleketin mevcudiyet vasıtalarını hazırlayan, kadınlarımız olmuş ve kadınlarımız olmaktadır.

Kimse inkar edemez ki, bu harpte ve ondan evvelki harplerde milletin hayat kabiliyetini tutan, hep kadınlarımızdır.

Mustafa Kemal Atatürk - 21 Mart 1923

Atatürk'ün Konya Hilali Ahmer Kadınlar Şubesi'nin açılışında yaptığı konuşma

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 17. Cilt, s.245

Saat sekizi çeyrek geçiyor. Yazı odasındayım. İsmet Paşa'yı beklerken bu satırları yazıyorum.

Samsun'a üçüncü defadır geliyorum. İlk gelişim malumdur. Tarihini gözümün önünde, büro üstünde duran uzun cigara kutusunun kapağında okuyorum: 19 Mayıs 1335.

Ondan sonra bir defa daha gelmiştim. Takriben dört sene evvel. Bu gelişimin de tarihini yukarıda tespit ettim.

İsmet Paşa geldi, yazıyı bırakıyorum.

Mustafa Kemal Atatürk - 16 Eylül 1928

Atatürk, Harf Devrimi'nin bütün yurtta büyük bir heyecanla yürütüldüğü günlerde, İzmir Vapuru’yla İstanbul'dan Karadeniz'e açıldı, 16 Eylül 1928 günü Samsun'a geldi.

Karşılama töreninden sonra, Samsun’a ilk geldiği zaman kaldığı Mıntıka Palas'a uğradı. Bu yazıyı da orada, İsmet Paşa'yı beklerken yeni alfabeyle not almıştı. Hicri 1335, miladi 1919 yılına tekabül ediyor.

Notun orijinalini görmek için lütfen kaydırın.

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 22. Cilt, s.233

Bizim için barış esastır; tarafımızdan savaşa girişmek, hatta savaşı temenni etmek katiyen olası değildir.

Fakat Mussolini bize taarruz etmek cinnetine kapılırsa, sahillerimize bir çıkarma yaparak gelmelerini temenni ederim.

Sahillerimiz açıktır, arazi itibarıyla müsait gördükleri herhangi bir bölgeye, her zaman bir çıkarma yapabilirler, buna mani olamayız.

Yalnız asıl çıkarma yeri belli olduktan sonra, bütün kuvvetimizi toplayıp üzerlerine gider, gelenleri behemehal denize dökeriz.

Bu suretle yurt korumaktaki eşsiz azim ve kudretimizi cihana, bir kere daha göstermiş oluruz.

Fakat böyle bir şey yapamazlar çocuk!

Mustafa Kemal Atatürk

Atatürk'ün Mussolini ve İtalya tehdidi hakkında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak'a söyledikleri...

Kaynak: Hasan Rıza Soyak, Atatürk’ten Hatıralar II, Yapı Kredi Bankası Yay., İstanbul, 1973, s.526.

Ben evvela millete bu sözde rehberlerin hakiki cehaletini göstermeye çalıştım.

Mustafa Kemal Atatürk - 21 Ağustos 1933

Atatürk'ün Marianne gazetesi muhabiri M. Herriot'la görüşmesi sıradına söyledikleri

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 26. Cilt, s. 221

Veritabanında
717 söz
bulunuyor.
Arama
Görüş Bildir

ve Arasında