Yıllar
Konular
Favoriler

Medeniyet yolu insanlık yoludur. Medeniyetin icaplarını yerine getirmek insan olmanın şartıdır.

En doğru, en hakiki tarikat medeniyet tarikatıdır.

Medeniyet yolu, şüphesiz, uzun ve yorucudur.

Medeniyetin karşısına Orta Çağ kafası ile çıkılmaz. Medeniyet karşısında direnilemez.

O kendisine uymayanları kendisine lakayt olanları mahveder, yakar.

Mustafa Kemal Atatürk
Buraya tıklayarak sayfayı yenileyin ve her yenilediğinizde Atatürk'ün bir başka sözüyle karşılaşacaksınız
X

Medeniyet hakkında

Kaynak: Tarık Zafer Tunaya, Devrim Hareketleri İçinde Atatürkçülük s. 138

Kesin zaruret olmadıkça, piyasalara karışılmaz; bununla beraber hiçbir piyasa da başıboş değildir.

Mustafa Kemal Atatürk - 1 Kasım 1937

TBMM 5. Devre, 3. Toplanma Yılı Açılış Konuşması

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 30. Cilt, s.75

O millet aşkı ki, her şeye rağmen sinemizde sönmez bir kuvvet, metanet ve ateş kaynağıdır!

Mustafa Kemal Atatürk - 5 Şubat 1924

İstanbul gazetecilerine verilen yemek sırasında söyledikleri

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 16. Cilt, s.209

Hoş geldin İsmet. Hoş geldin. Ne iyi ettin geldin!

Bugün çok memnunum İsmet. Hem ne iyi ettin de çabuk geldin...

Mustafa Kemal Atatürk - 9 Nisan 1920

İstanbul'daki meclisin İtilaf devletleri tarafından dağıtılışından sonra Mustafa Kemal tüm yurda telgraf çekip bütün vatanseverlerin acilen Ankara'ya gelmesini ve Ankara'da yeni bir meclis kurulması gerektiğini söyler.

Bunun üzerine vatanseverler Ankara'ya doğru hareket eder

Şevket Süreyya Aydemir anlatıyor:

9 nisan 1920 günü Ankara'ya vardılar. Kendilerine parlak bir karşılama töreni tertip edildi. Adapazarı-Bolu, üzerinden Ankara'ya gelen karayolunda ve Ankara dışında, kalabalık bir karşılayı­cılar kütlesi misafirleri bekliyorlardı. Ankara halkı bu karşı­lama törenine geniş ölçüde katılmıştı.

Efeler, atlılar, esnaf cemiyetleri gene ayaktaydı. Mustafa Kemal, karşılayıcıların ba­şındaydı. Nihayet yolcular göründüler. Yaklaşıldı. Karşılaşıldı. El sıkışmaları, sarılmalar, kucaklaşmalar arasında meydan karıştı.

Istanbul'dan bu kafileye yolda katılan bir yolcu, bu kalabalığın dışında, kendi başına, olanları hoş gören bir tebessümle seyrediyor, fakat kalabalığa karışmıyordu. Sırtında er elbisesine benzer bir elbise vardı. Sakin, güler yüzlü, biraz ufak tefek, hatta biraz çekingen bu yolcu, kalabalıklar, gidip gelenler, sarılanlar, kucaklaşanlar arasında, biraz yalnızdı. Biraz kaybolmuş gibiydi. Fakat ortada sağa sola seğirten, etrafı araş­tıran ve onu bekleyen biri vardı: Mustafa Kemal...

Mustafa Kemal boyuna soruyordu, arıyordu:

- Canım İsmet nerde? Canım hani ya İsmet?..

Evet, bu yalnız, ufak tefek, gösterişsiz yolcu, Albay İsmet Beydi. Yarınki İsmet İnönü...

Nihayet Mustafa Kemal onu gördü. Hızla yürüdü. Ellerini yakaladı:

"Hoş geldin İsmet. Hoş geldin. Ne iyi ettin geldin!

Bugün çok memnunum İsmet. Hem ne iyi ettin de çabuk geldin..."

Albay İsmet, hemen hemen konuşmuyor gibiydi. Ama «hiç eksilmeyen tebessümüyle» gözleri gene ışıl ışıldı...

Kaynak: Şevket Süreyya Aydemir, Tek Adam II. Cilt, s. 242-243

Salihçiğim,

Genelkurmay 1. Şube'ye memur edildim. Başka hiç kimse bir kelime sormadı.

Kimseden vaziyeti anlamak mümkün değil. Herkes birbirinden korkuyor. Abdülhamit devrinde olduğu gibi. Orduyu, memleketi kurtarmak için çok ve fedakarca çalışmak lazım.

Başka çare yok. İstanbul muhiti pek kirli. Herkes kendi menfaatinden başka bir şey düşünmüyor. Bayramdan sonra ayrıntılı mektup yazacağım.

Nuri oradaysa âla, yok ise bu mektubu Üsküp'e gönder. Fuat geldi mi?

Mehmet Ali, Rauf, Ismail vs. arkadaşlara selam.

Mustafa Kemal Atatürk - 24 Eylül 1911

Atatürk'ün Salih Bozok'a yazdığı mektup.

Nuri (Conker)

Fuat (Bulca)

Mehmet, Ali, Rauf ve İsmail ise Atatürk'ün Selanik Subay Okulu'ndan arkadaşları.

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 1. Cilt, s.125

Veritabanında
717 söz
bulunuyor.
Arama
Görüş Bildir

ve Arasında