Yıllar
Konular
Favoriler

Biz memleket ve milletimizin istiklalini kurtarmak için karar verdiğimiz zaman kendi noktai nazarımıza tabi bulunuyorduk ve kendi kuvvetimize dayanıyorduk.

Hiçbir kimseden ders almadık, hiç kimsenin kandırıcı vaatlerine aldanarak işe girişmedik.

Bizim noktai nazarlarımız, bizim prensiplerimiz cümlece malumdur ve Bolşevik prensipleri değildir ve Bolşevik prensiplerini milletimize kabul ettirmek için de şimdiye kadar hiç düşünmedik ve teşebbüste bulunmadık.

Mustafa Kemal Atatürk - 14 Ağustos 1920
Buraya tıklayarak sayfayı yenileyin ve her yenilediğinizde Atatürk'ün bir başka sözüyle karşılaşacaksınız
X

Atatürk'ün I. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yapmış olduğu konuşmadan.

Kaynak: Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri s. 96-97

Tarihin inkar ve itiraz kabul etmez hakikatlerindendir ki, Antakya, İskenderun ve havalisinde bugün oturmakta bulunan Türkler oraların en aşağı kırk asırlık sahip ve sakinleridir.

Şu iman dolu bekleme günlerinde bu tarihi hakikati hatırlamak ne kadar zevkse, hatırlatmak da o kadar vazifedir.

Mustafa Kemal Atatürk - 9 Ekim 1936

"Tarihten Bir Yaprak, Bir Türk Camiasının Adı" başlıklı makale Atatürk tarafından yazdırılmış ve İsmail Müştak Mayakon imzasıyla 10 Ekim 1936 tarihinde Cumhuriyet gazetesinde yayınlanmıştı.

O günün gazete sayfasına ulaşmak için tıklayınız.

O döneme kadar bölgeye İskenderun ve Antakya deniyordu. Hatay ismini 1936 yılında bizzat Atatürk verdi.

Atatürk makalede Hatay'daki Türklerin o bölgeye yüzlerce yıl önce Çin'in kuzeyinde "Hatay" adı verilen bölgeden geldiğini yazıyor ve Hatay ismini de bu nedenle uygun görüyor.

Afet İnan anlatıyor:

Montrö'de Boğazlar meselesi konuşulmaya başlandığı zaman, ben de Cenevre'de idim. Son oturumlarda baktım kritik birtakım şeyler var. İstanbul'a dönecektim. Tevfik Rüştü Aras endişeli bir durumda idi. Anlattı bana durumu. Bazı meselelerde tam anlaşma olmamıştı.

Gelişim bir iki gün sürdü. Geldiğim zaman baktım Atatürk gayet neşeli. Halbuki Montrö'de pek iyi havadisler yoktu. Tevfik Rüştü Bey böyle anlattı dedim.

Atatürk 'Yok!' dedi, 'O mesele bitti artık!' Hakikaten 20 Temmuz'du işte, ben geldiğim anda anlaşma imzaya girmiş.

Ben birdenbire 'Aman, çok memnun oldum! Artık bir dış mesele kalmadı!'

Atatürk 'Hayır!' dedi, 'Var, mühim bir meselemiz var! Şimdi İskenderun ve Antakya meselesi var! Bunun üzerinde duracağız.

Ben şaşırıp kaldım: Ne olacak? diye sordum.

Alacağız dedi...

İşte Hatay meselesi o günden sonra (21 Temmuz 1936) konuşulmaya başlandı.

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 28. Cilt, s.297

Tanınmış birçok aydının kitabını okudum, hemen hepsi "hayat: insan dünyaya ağlayarak gelir, ağlayarak gider; ikisinin arası da ızdırap doludur" diyor.

Kendi kendime "o halde hayat manasız, kıymetsiz bir şeydir" dedim.

Bu sırada elime başka bir aydının kitabı geçti. Hayatı diğerleri gibi tarif ediyor, yalnız "ikisinin ortası ızdırap arasında neşeli vakitleri kendilerine temin edenler mesut kimselerdir" diyor.

Fert olsun, millet olsun neşeyi elden bırakmamalıdır. Neşe enerji kaynağıdır; neşesiz bir milletin yaşamaya hakkı yoktur.

İşte akşamları masama topladığım kişilerle geçirdiğim tatlı saatler, o aydının bildirdiği gibi mesut anlarımdır.

Bununla milletime örnek olmak istiyorum. Neşesini bırakmamalıdır.

Mustafa Kemal Atatürk

Neşe hakkında

Kaynak: Damar Arıkoğlu - Hatıralarım s.292-293

Biz daima hakikat arayan ve onu buldukça ve bulduğumuza kani oldukça ifadeye cüret gösteren adamlar olmalıyız!

Mustafa Kemal Atatürk - 1931

Atatürk'ün Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti Yüksek Riyaseti'ne yolladığı mektuptan...

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 25. Cilt, s.205

Bana matematik çok kolay geldi. Kendimi bu derse verdim. Fakat Fransızcada geri idim.

İlk üç aylık tatili geçirmek üzere Selanik'e geldiğimde gizlice Fransız okulunun özel sınıfına devam ettim.

Fransızcamı ilerlettim.

Mustafa Kemal Atatürk

Atatürk'ün lise anılarından

Kaynak: Falih Rıfkı Atay, Çankaya, s.21

Veritabanında
717 söz
bulunuyor.
Arama
Görüş Bildir

ve Arasında