Yıllar
Konular
Favoriler

Bu dakika zihnimde hiçbir acının karanlığı olduğunu kabul etmek istemiyorum.

Zira, işte şen ve keyifli bir haldeyim.

Şimdi takdir etmek isterim ki, hayatın saadeti ve sevincin zamanı, anlayış tarzına bağlıdır. Bu teori genel olmasa bile benim için takibi lazımdır.

Çünkü bu felsefi teori olmadıkça hayatımın son nefesine kadar bir an sevinç görmek anlamsız olur.

Mustafa Kemal Atatürk - 15 Mart 1904
Buraya tıklayarak sayfayı yenileyin ve her yenilediğinizde Atatürk'ün bir başka sözüyle karşılaşacaksınız
X

Atatürk'ün not defterinden...

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 1. Cilt, s.20-21

Kendin küçüksün ama, memleket için çok büyük bir iş yaptın!

Artık ismin Türk spor tarihine geçti.

Çok yaşa, Yaşar.

Mustafa Kemal Atatürk - 11 Ağustos 1936

Atatürk'ün, 1936 Berlin Olimpiyatlarında şampiyon olup Türkiye'ye olimpiyatlarda ilk altın madalyayı kazandııran güreşçi Yaşar Erkan'a yazdığı telgraftan

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 28. Cilt, s.249

Bugün de aynı hisler aynı kuvvetle devam ediyor.

Mustafa Kemal Atatürk - 20 Kasım 1930

Atatürk'ün Sivas Lisesi hatıra defterine yazdığı not.

Sivas Kongresi 4 Eylül-11 Eylül 1919 tarihinde düzenlendi. Atatürk, Sivas'a 2 Eylül'de geldi ve 18 Eylül'e kadar burada kaldı.

Sivas Kongresi, Sivas Valisi Mazlum Paşazade Mehmet Memduh Bey tarafından 5 Ekim 1892 yılında inşa edilen ve görkemli bir mimariye sahip olan Sivas Lisesi'nde düzenlendi.

Kongreye katılanlar Sivas'ta yaşayan insanların evinde kalırken, Mustafa Kemal'in kalması ve çalışması için lisede bir oda ayarlandı.

Sivas Lisesi, 1981 yılında kapatıldı ve 1990 yılında müze olarak ziyarete açıldı.

Müzede, kongre salonu ve Atatürk'e ait çalışma ve dinlenme odası, kongrenin yapıldığı günlerdeki hali ile muhafaza edilmektedir.

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 24. Cilt, s.349

Hoş geldin İsmet. Hoş geldin. Ne iyi ettin geldin!

Bugün çok memnunum İsmet. Hem ne iyi ettin de çabuk geldin...

Mustafa Kemal Atatürk - 9 Nisan 1920

İstanbul'daki meclisin İtilaf devletleri tarafından dağıtılışından sonra Mustafa Kemal tüm yurda telgraf çekip bütün vatanseverlerin acilen Ankara'ya gelmesini ve Ankara'da yeni bir meclis kurulması gerektiğini söyler.

Bunun üzerine vatanseverler Ankara'ya doğru hareket eder

Şevket Süreyya Aydemir anlatıyor:

9 nisan 1920 günü Ankara'ya vardılar. Kendilerine parlak bir karşılama töreni tertip edildi. Adapazarı-Bolu, üzerinden Ankara'ya gelen karayolunda ve Ankara dışında, kalabalık bir karşılayı­cılar kütlesi misafirleri bekliyorlardı. Ankara halkı bu karşı­lama törenine geniş ölçüde katılmıştı.

Efeler, atlılar, esnaf cemiyetleri gene ayaktaydı. Mustafa Kemal, karşılayıcıların ba­şındaydı. Nihayet yolcular göründüler. Yaklaşıldı. Karşılaşıldı. El sıkışmaları, sarılmalar, kucaklaşmalar arasında meydan karıştı.

Istanbul'dan bu kafileye yolda katılan bir yolcu, bu kalabalığın dışında, kendi başına, olanları hoş gören bir tebessümle seyrediyor, fakat kalabalığa karışmıyordu. Sırtında er elbisesine benzer bir elbise vardı. Sakin, güler yüzlü, biraz ufak tefek, hatta biraz çekingen bu yolcu, kalabalıklar, gidip gelenler, sarılanlar, kucaklaşanlar arasında, biraz yalnızdı. Biraz kaybolmuş gibiydi. Fakat ortada sağa sola seğirten, etrafı araş­tıran ve onu bekleyen biri vardı: Mustafa Kemal...

Mustafa Kemal boyuna soruyordu, arıyordu:

- Canım İsmet nerde? Canım hani ya İsmet?..

Evet, bu yalnız, ufak tefek, gösterişsiz yolcu, Albay İsmet Beydi. Yarınki İsmet İnönü...

Nihayet Mustafa Kemal onu gördü. Hızla yürüdü. Ellerini yakaladı:

"Hoş geldin İsmet. Hoş geldin. Ne iyi ettin geldin!

Bugün çok memnunum İsmet. Hem ne iyi ettin de çabuk geldin..."

Albay İsmet, hemen hemen konuşmuyor gibiydi. Ama «hiç eksilmeyen tebessümüyle» gözleri gene ışıl ışıldı...

Kaynak: Şevket Süreyya Aydemir, Tek Adam II. Cilt, s. 242-243

Muhterem İzmirliler, siz hem çok bedbaht oldunuz, fakat aynı zamanda çok bahtiyarsınız. Bedbaht oldunuz; çünkü çok işkenceler, acı zulümler ve baskılar gördü­nüz.

Fakat bahtiyarsınız; çünkü bütün bir memleket sizi kurtarmayı hedef saydığı için kurtuldu.

Ahmak düşman buraya gelmeseydi, belki bütün memleket gaflete dalmış kalırdı. Siz bütün memleket ve millet ve bugün ve gelecek namına sıkıntı çektiniz.

Mustafa Kemal Atatürk - 11 Ekim 1925

İzmir Belediyesi'nde halka nutuk

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 18. Cilt, s.53

Veritabanında
717 söz
bulunuyor.
Arama
Görüş Bildir

ve Arasında