Benim yirminci asır adamı olarak kanaatim şudur ki, siyans ne kadar yükselmiş halde olursa olsun, onu bir defa en büyük sevgimle, anlayışımla alırım.
Fakat benim ve benim gibi bütün insanlık mevcudiyetinin henüz kavrayamadığı ve ona filozofi dediği şeyin de bence esası insan psikolojisi olduğu noktasında hala durmaktayım.
Ve zannediyorum ki, bu noktadan daha büyük, yüksek ve derin, kadim, geniş bir başlangıç bulmak, kimseye, akıllıyım diyen hiç kimseye nasip olmayacaktır.
Atatürk'ün "Ulus" gazetesindeki dil yazılarından
Siyans: Science, yani bilim
Uzun bir zamandan beri kendisiyle haberleşiyor olmakla teselli bulduğum bir kişinin sessizliğiyle, haberleşmedeki ilgisizliğini görmekle azap duyuyordum.
Bugün o uzun süren sessizliği bozan bir mektubun gelmesi vicdan azabımı dindirdi.
Bir mektup... Evet; birkaç satırlık bir kağıt parçası...
Fakat sevilen bir kalbin sevgi akışlarının yansıdığı bir ruhun hatırlandığı sahne olduğu için sonsuz önemi vardır.
Tabiatta, bilirsiniz ki, hiçbir şey yok olmaz. Ne bir ses, ne bir söz, ne bir hareket.
Olduğu çağ ne kadar eski veya yeni olursa olsun, bütün bu oluşlar, oldukları anda gibi tabiat içindedir. Bu dalgalanmada zaman ve mesafe kavramı yoktur.
Bugün dünyanın herhangi bir köşesinde söylenen sözü veya akis yapan hareketi, yine dünyanın herhangi bir köşesinde aynı anda işitmek, dinlemek, zapt etmek mümkün olduğunu görüyoruz.
Atatürk'ün, Afet İnan'ın "Tarihe Giriş" dersi için yazdığı kısım
Felsefe, çölde sıcak kumlar içinde cayır cayır yanan, tutuşan, dili, damağı kuruyan gezginin ufukta beliren serabı su zannederek arkasından koşmasına benzer.
Dine bağlı, din ve devlet işlerini birarada yürütmeye çalışan idarelere teokratik idareler denir ki, bu çeşit devletler eninde sonunda çökmeye mahkumdurlar.
Bugün dünyada bu şekilde idare edilen devletler dünyanın en geri kalmış ülkeleridir. Bunun için laiklik ilkesini anayasamızın en büyük ilkelerinden biri olarak kabul etmek ve buna dört elle sarılmak gerekir.
Türk gençliğini bu ilkenin dışında yetiştirmeye yeltenecek olanlar bu devlete, bu ulusa en büyük kötülüğü yapmış olacaklardır.
