Efendiler, dış siyasetin en çok alakadar olduğu ve dayandığı husus, devletin iç teşkilatıdır.
Dış siyasetin iç teşkilatla uyumlu olması lazımdır. Batı'da ve Doğuda başka başka tabiatlara ve kültüre ve emele sahip birbirine zıt unsurları toplayan bir devletin iç teşkilatı elbette asılsız ve çürük olur. O halde dış siyaseti de esaslı ve metin olamaz.
Böyle bir devletin iç teşkilatı bilhassa milli olmaktan uzak olduğu gibi, siyasi mesleği de milli olamaz.
Buna nazaran Osmanlı devletinin siyaseti milli değil, fakat şahsi, belirsiz ve istikrarsız idi.
Nutuk
Ben hocaları sevmem. Bu memlekette, hocaların ne kadar kıymetsiz olduğunu ve bu milletin hocalardan ne kadar nefret ettiğini biliyorsunuz.
Atatürk'ün İzmit Kasrı'nda İstanbul'dan gelen gazetecilerle mülakatından...
Afet, Hatay üzüntüsüne, Conker'in ölümü acısı karıştı.
Bu acının açtığı yaranın derinliğini tahmin edersin.
Atatürk'ün, Afet İnan'a mektubu
Nuri Conker, Atatürk'ün en yakın dostlarından biriydi.
Çocukluk arkadaşıydı. Ona "Kemal" diye hitap eden - Latife Hanım'la beraber - tek insandı. Selânik'te mahalle arkadaşı, sonra Askeri Rüştiye'de, Manastır İdadisi'nde, İstanbul Harbiye Mektebi'nde, Harp Akademisi'nde okul arkadaşlığı ettiler.
Selânik'te Üçüncü Ordu, Hareket Ordusu, Arnavutluk Harekâtı, Afrika'da Trablusgarp ve Bingazi Muharebeleri, Çanakkale Anafartalar ve Conkbayırı Muharebeleri, Doğu'da Muş Cephesi, İstiklâl Harbi ve inkılâplar devrinde hep birlikte görev yaptılar
Anlatılanlara göre ölüm haberi geldiğinde "Ah Nuri, bizi nasıl bırakıp gidersin" diyip hüngür hüngür ağlamıştı Atatürk. Sonra ise arabasına binip dolaşmış, saatlerce haber alınamamıştı kendisinden.
Bir milletin ruhunda, hayata bakışın değişimi ne derecede esaslı ve derin ise, o milletin hukukunun değişmesi de o oranda ciddi ve kapsamlı olur.
Atatürk'ün hukukla ilgili notlarından
Bizim inkılabımız, bir ihtilal olmaktan öte, bir milli yenilenmedir.
Türk inkılabının amacı, bir taraftan Türk ırkının hayat ve bekasını tehlikeye atan sebepleri ve Türk'ün refah ve mutluluğuna engel olan unsurları ortadan kaldırmak; diğer taraftan, eskimiş, yaşam gücü sönmüş temellere dayanan Doğu milletleri sınıfından çıkarak, hayatını çağdaş esaslar üzerine kuran, medeni bir Batı milleti olmanın gereklerini yerine getirmektir.
Atatürk'ün hukuk hakkındaki not defterinden