Memleketin kaynaklarının genişliği, halkın emek ve kabiliyeti ve ordularının süngüleri barış vaktinde de her türlü neticeleri elde edecektir.
Üç buçuk sene süren bu mücadeleden sonra ilim bakımından, maarif bakımından, iktisadiyat bakımından mücadelelerimize devam edeceğiz ve eminim ki, bunda da muvaffak olacağız.
Fabrikacı olacağız. Sanatkar olacağız. Bundan sonra zihniyetimizi hep buna hasredelim.
Atatürk'ün Bursa belediye heyetine yaptığı konuşmadan.
İsterdim ki, aranızda bulunayım, çocuk olayım, genç olayım ve sizin ışık saçan eğitim dairenizde bulunayım.
Sizden feyiz alayım, siz beni yetiştiresiniz.
O zaman zannediyorum ki, milletim için daha faydalı, çok faydalı olurdum.
Medeniyetin esası, ilerleme ve kuvvetin temeli aile hayatındadır. Bu hayatta fenalık, muhakkak toplumsal, iktisadi, siyasi acze sebep olur.
Aileyi teşkil eden kadın ve erkek unsurların tabii haklarına sahip olmaları, aile vazifelerini idareye muktedir bulunmaları gereklidir.
Atatürk'ün 30 Ağustos'un 2. yıldönümünde Dumlupınar'da yaptığı konuşmadan.
Önemle belirtmem gerekir ki bu söz bazı gerici çevreler tarafından ne yazık ki çarpıtılıyor ve sanki Atatürk homofobik veya LGBT karşıtı izlenimi verilmek isteniyor.
Atatürk burada aileyi oluşturan kadın ve erkeğin eşit olması gerektiğini, eşit haklara sahip olmasını gerektiğini ima ediyor.
Aile hayatındaki fenalıktan kastı ise kadınların haklarının çiğnenmesi ve 2. plana atılmaları.
Yoksa kimsenin aile kurmaması veya farklı bir cinsel yönelime sahip olması kimsenin aile kurmasına engel olmaz veya ailesini etkilemez. Zaten iyi bir aile, her bireyine görüşü veya yönelimi ne olursa olsun kanat gerer ve destek olur.
Modern bilim milletlerarasıdır.
Atatürk'ün "Vossische Zeitung" gazetesi muhabiri yazar Emil Ludwig'le görüşmesinden...
Eski, zor fetih ve yayılma fikri Türkiye'de ebediyen ölmüştür.
Eski imparatorluğumuz, Osmanlı'ydı. Bu da, zor demekti.
Bu kelime artık lügatımızdan atılmıştır.
Biz şimdi Türküz, sadece Türk.
Kendi kaderini tayin idealine dayanan, Türklere ait bir Türkiye istiyoruz.
Atatürk'ün "The Saturday Evening Post" gazetesi muhabiri Isaac F. Marcosson'la yaptığı röportajdan
