Yıllar
Konular
Favoriler

Balkan birliğini isteyenler ve onu kendilerine şiar edinenler, savaş ile barışın ne olduğunu tecrübe ile bildikten sonra barışsever olmayı tercih edenlerdir.

İnsanlığın hakiki saadet ve refahının barış içinde yaşamakla mümkün olacağı inancına kani olanlardır.

Bütün barış ve selamet isteyen medeniyet alemi karşısında şüphesiz ki Balkan Anlaşması'nın birleştirdiği çehre, insanlık, barışseverlik, kardeşlik çehresidir. Nurlu çehredir.

Mustafa Kemal Atatürk - 30 Ekim 1934
Buraya tıklayarak sayfayı yenileyin ve her yenilediğinizde Atatürk'ün bir başka sözüyle karşılaşacaksınız
X

Atatürk'ün Balkan Anlaşması ve dünya barışı üzerine yaptığı konuşma

Balkan Antantı, 9 Şubat 1934 tarihinde Atina'da Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya arasında imzalanan anlaşmadır.

1933’ten sonra Almanya’da Nazi Partisi’nin iktidara gelmesi, İtalya’nın Akdeniz’de ve Balkanlar’da genişleme çabası ve Avrupa devletlerinin silahlanma yarışına girmesi dünya barışını tehdit etmeye başladı. Bu gelişmeler sonucunda Balkan devletleri arasında bir yakınlaşma meydana geldi.

Balkanlar'ı ele geçirmek isteyen İtalya ve Almanya tehlikesi karşısında dört Balkan devleti Yunanistan, Yugoslavya, Romanya ve Türkiye 9 Şubat 1934’te Atina’da Balkan Anlaşma Yasası imzaladılar.

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 27. Cilt, s.40

Yunanlılarla işimiz bitti artık!

Düşmanlığa yer yok!

İki milletin ve dünyanın selameti bakımından Türk-Yunan dostluğu şarttır.

Ben derhal bu maksatla Venizelos'u İzmir'e davet edeceğim.

Mustafa Kemal Atatürk - 9 Eylül 1922

Atatürk, İzmir ufukta göründüğü an İsmet İnönü'ye dönüp "İzmir'e gelince ilk iş olarak büyükçe bir bina hazırla!" diyor.

İnönü merak ediyor ve soruyor: "Bu bina ne olacaktı?"

Atatürk görseldeki yanıtı veriyor.

Kaynak: Sadi Irmak, "Atatürk'ün Dış Politika ilkeleri", Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, III / 9 (Temmuz 1987), s. 492.

Sivas Kongresi'nde Pan-Türkizm, Pan-İslamizm, Ottomanizm konularında tartışmalar oldu.

Bu modası geçmiş prensiplerin taraflıları, ağızları köpürerek, bunları savundular. Ama aklı başında çoğunluk başka türlü karar verdi.

Bu bizim işimiz değildi. Bizim amacımız, Türkler'in oturduğu toprakların çerçevesi içinde milli bir Türkiye kurmaktır.

Arap topraklarına sahip olmak, bizim için, uluslararası anlaş­mazlıklara vesile teşkil edecek korkunç bir yol olurdu.

Mustafa Kemal Atatürk - 1922

Arap meselesi hakkında

Kaynak: Ivanovic Aralov - Bir Sovyet Diplomatının Türkiye Anıları s.144

İnsanları istediği gibi kullanan kuvvet, fikirler ve bu fikirleri kişiselleştirip yayan kimselerdir.

Fikrin özelliği de, hiçbir itirazın bozamayacağı bir mutlak şekille kendi kendini kabul ettirmektir.

Bu ise, fikrin yavaş yavaş hissiyat haline geçerek inanca dönüşmesi ile mümkündür; ve böyle olduktan sonradır ki, onu sarsmaya başka hiçbir mantığın, muhakemenin hükmü yetmez.

Mustafa Kemal Atatürk - 1914

Atatürk'ün Salih Bozok'a mektubu

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 1. Cilt, s.168

Efendiler, dış siyasetin en çok alakadar olduğu ve dayandığı husus, devletin iç teşkilatıdır.

Dış siyasetin iç teşkilatla uyumlu olması lazımdır. Batı'da ve Doğuda başka başka tabiatlara ve kültüre ve emele sahip birbirine zıt unsurları toplayan bir devletin iç teşkilatı elbette asılsız ve çürük olur. O halde dış siyaseti de esaslı ve metin olamaz.

Böyle bir devletin iç teşkilatı bilhassa milli olmaktan uzak olduğu gibi, siyasi mesleği de milli olamaz.

Buna nazaran Osmanlı devletinin siyaseti milli değil, fakat şahsi, belirsiz ve istikrarsız idi.

Mustafa Kemal Atatürk - 1927

Nutuk

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 20. Cilt, s.24

Veritabanında
717 söz
bulunuyor.
Arama
Görüş Bildir

ve Arasında