Nerede ise şafak sökecek.
Yıllarca bu vatanın ufuklarında parlak bir güneşin doğmasını bekledim.
Bakalım bu sabaha...
Atatürk 1911 yılında Kolağası rütbesindeyken Selanik'de bulunan 38. Piyade Alayı Komutan vekilliğine tayin edildi.
Kısa zamanda 38. Alayı kolordu içinde örnek hâle getirdi Herkesçe anlaşılmıştı ki bu 30 yaşındaki kolağası, rütbelerin basit sınırları içinde kalacak ve ölçülecek bir kimse değildi.
Bir gece tatbikattan sonra Selanik'in doğusunda bulunan Karaburun'a doğru yürüyorlardı. Ufuk ağırmış ve güneş doğmak üzereyken Atatürk gökyüzüne bakıp bu sözleri söylemişti.
Güneş doğduktan sonra geceden kalma bulutların güneşi engellediğini görünce:
"Hayır, hayır! Beklediğim bu kara bulutlarla örtülü güneş değil. Ben bulutsuz, gölgesiz bir güneşin doğmasını bekliyorum ve bekliyeceğim" der.
Les Partis Politiques Sous La III. Republique adındaki 540 sayfalık eserin 8 Temmuz 1923 tarihine kadar bir hafta zarfında Türkçeye tercümesine acil lüzum hasıl olmuştur.
Eser, 10 parçaya ayrılarak, aynı zamanda tercüme edilmek üzere arkadaşlara dağıtılmıştır. Zatıalinize de bir hisse takdim ediyorum.
Lütfen, belirtilen müddet zarfında tercümesiyle beraber iade buyurulmasını rica ederim.
Tercümede, mümkün mertebe aslından ayrılmamaya ve mürettiplerin okuyabilecekleri gibi açık ve okunaklı olarak temize çekilmesini de ayrıca rica ederim. Başta ve sonda eksik cümlelerin tercümesi daha sonra tamamlanır, Efendim.
Atatürk'ün, Reşit Saffet Atabinen'e yazdığı mektup.
Dikkatinizi çekerim, Atatürk bu kitapları, savaştan yeni çıkmış ve daha cumhuriyet bile kurulmamışken tercüme ettiriyor ve insanların okumasını sağlıyordu.
Reşit Saffet Atabinen, Atatürk'ün çok yakın bir arkadaşıydı ve dönemin en iyi Fransızca bilen aydınlarından biriydi. Kütüphanesinde yaklaşık 12.000 kitap bulunuyordu.
Bugün hala aktif olan Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu'nun da kurucusu Saffet Atabinen'di.
Kendisi aynı zamanda Lozan heyeti içinde yer almış ve Atatürk'ün büyük eseri "Nutuk'u" Fransızcaya çevirmişti.
Çeviri işte bittikten sonra "Artık çok daha mutluyum" dediği söylenir.
Mürettip: matbaada harfleri dizen kişi.
Kitabın Türkçe adı: Üçüncü Cumhuriyette Siyasi Partiler
Kitabın yazarı: Léon Ernest Jacques
Bir milletin asli kuvvetleri kendi hayatını ve mevcudiyetini müdafaa içindir.
Fakat kendi mevcudiyetini unutup da kuvvetini herhangi yabancı bir gaye için kullanmak katiyen doğru değildir.
Atatürk'ün İzmit Kasrı'nda İstanbul'dan gelen gazetecilerle mülakatından...
Tevhidi tedrisat mı istemiyorsunuz? Bu millet okul yapmayacak mı? Şimdiye kadar geri kalmamızda en büyük etkenin ne olduğunu bilmiyor musunuz? Hayır medreseler açılmayacak!
Atatürk'ün Rize ziyareti sırasında kendisinden medreselerin açılmasını isteyen müftülere verdiği cevap
Eğitimde geçen devrenin en mühim hadisesi Türk harflerinin kabul ve tatbikidir. Türk harflerinin resmi ve genel hayatta tatbiki iki sene sürdü.
Okullarda bu yeniliğin icap ettirdiği değişiklikler süratle tahakkuk ettirildi. Bütün devlet dairelerinde, basında ve vatandaşlara açılan genel kurslarda ve okullarda Türk yazısı yayıldı ve öğretildi.
Şimdi basit bir iş zannolunan bu hadise tarihimizin büyük hadiselerinden ve başlıca dönüm noktalarından biri olarak ebediyen zikrolunacaktır.
