Yıllar
Konular
Favoriler

Bugünkü Polis Genel Müdürü, düşmüş olan millet haini kabinenin ve adamlarının yegane koruyucusudur.

Bu zat, muhaliflere, yani millet düşmanı olanlara bugün bir sığınak ve dayanak teşkil etmektedir.

Mustafa Kemal Atatürk - 12 Kasım 1919
Buraya tıklayarak sayfayı yenileyin ve her yenilediğinizde Atatürk'ün bir başka sözüyle karşılaşacaksınız
X

Atatürk'ün Harbiye Nazırı Cemal Paşa'ya yolladığı telgraftan...

Burada adı geçen Polis Genel Müdürü Nurettin Bey, Damat Ferit Hükümeti tarafından 31 Mart 1919 tarihinde göreve getirilmişti ve görevi süresince Millî Mücadele’ye karşı çıkmış, aynı zamanda İngiliz Muhipleri Cemiyeti’nin de koruyuculuğunu yapmıştı.

23 Temmuz 1919 tarihinde siyasi partilerle, cemiyetler ve üniversite öğrencileri Sultanahmet Meydanı’nda Atatürk ve Kuva-i Milliye düşmanı Damat Ferit aleyhine bir protesto mitingi yapmak istemişlerdi.

Ancak, Nurettin Bey’in emriyle polisler toplanan kalabalığı döverek dağıtmıştı.

Türk polisinin büyük bir kısmı Millî Mücadele saflarında yer alırken göreceli olarak azınlık bir kısmı bu mücadeleye karşı çıktı. Nurettin Bey de onlardan biriydi.

Onun gibi hainlere rağmen Türk Polisi’nin Millî Mücadele’de fedakârca bir mücadele sergilediği, ülkenin kurtuluşu için elinden gelen gayreti gösterdiği ve gerektiğinde canını feda etmekten çekinmediği görülmekte.

Bilhassa İstanbul Polisi, Millî Mücadele’nin ihtiyaç duyduğu silah ve mühimmat ile İstanbul’un işgalinden sonra vatanseverlerin Anadolu’ya kaçırılması için çok büyük gayret gösterdiler.

Ülkenin kurtuluşu için mücadele veren bütün cemiyet ve derneklere üye oldular ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetinin emirlerini yerine getirdiler.

Yalnız mevcut teşkilatlara katılmakla kalmayıp birçok yerde direnişin bizzat örgütleyicisi oldular ve halkı Millî Mücadele’ye katılmaları için cesaretlendirerek onlara önderlik ettiler.

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 5. Cilt, s.139

Efendiler, yeryüzünde üç yüz milyonu aşkın İslam vardır. Bunlar ana baba, hoca terbiyesiyle eğitim ve ahlak almaktadırlar. Fakat maalesef hadisenin hakikati şudur ki bütün bu milyonlarca insan kitleleri şunun veya bunun esaret ve zillet zincirleri altındadır.

Aldıkları manevi eğitim ve ahlak onlara bu esaret zincirlerini kırabilecek insani meziyeti verememişıir, veremiyor. Çünkü eğitim hedefleri milli değildir.

Mustafa Kemal Atatürk - 22 Eylül 1924

Samsun'da öğretmenlere nutuk

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 17. Cilt, s.47

Sovyetler Birliği'ne karşı asla bir saldırı politikası gütmeyeceksiniz.

Doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak Sovyetler'e yöneltilmiş herhangi bir antlaşmaya girmeyecek ve böyle bir anlaşmaya imza koymayacaksınız.

Mustafa Kemal Atatürk - 1938

Atatürk'ün ölmeden birkaç gün önce arkadaşlarına söyledikleri

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 30. Cilt, s.278

Benim ihtiraslarım var, hem de pek büyükleri; fakat bu ihtiraslar, yüksek mevkiler işgal etmek veya büyük paralar elde etmek gibi maddi emellerin tatminiyle ilgili değil.

Ben bu ihtirasların gerçekleşmesini vatanıma büyük faydaları dokunacak, bana da liyakatle yapılmış bir vazifenin canlı iç rahatlığını verecek büyük bir fikrin başarısında arıyorum.

Bütün hayatımın prensibi bu olmuştur. Ona çok genç yaşımda sahip oldum ve son nefesime kadar da onu muhafaza etmekten geri kalmayacağım.

Mustafa Kemal Atatürk - 12 Ocak 1914

Atatürk'ün Madam Corinne'e mektubu

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 1. Cilt, s.179

Askerlikte bir kaide vardır. Düşmanın harp cephesi çok kuvvetli olursa onu parçalamak lazım gelir. Biz milli mücadeleye başlarken karşımızda iki düşman vardı: Biri dahili düşman ki, bunu İstanbul hükümeti temsil ediyordu; diğeri harici düşmanlar ki, bunu da yabancı İşgal kuvvetleri teşkil eyliyordu.

Her iki düşman ile aynı zamanda mücadele etmek imkansızdı. Tabii olarak ilk önce harici düşmanlara karşı vaziyet aldık. Milli mücadele zafere ulaştıktan ve Lozan barışı imzalandıktan sonra da, dahili düşmanları tasfiye etmeye başladık.

Dahili düşmanları da parça parça ayırmak. sı­raya koymak. en mühim olanları ilk önce bertaraf etmek, ondan sonra diğerlerini ele almak icap ederdi. Yaptığımız budur

Mustafa Kemal Atatürk - 5 Şubat 1924

istanbul'da gazetecilerle beraber yenen yemekte anlattıkları.

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 16. Cilt, s.207

Veritabanında
717 söz
bulunuyor.
Arama
Görüş Bildir

ve Arasında