Yıllar
Konular
Favoriler

Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki inkişafı ile, atinin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır.

Bu söylediklerim hakikat olduğu gün, senden ve bütün medeni beşeriyetten dileğim şudur: Beni hatırlayınız...

Mustafa Kemal Atatürk - 29 Ekim 1933
Buraya tıklayarak sayfayı yenileyin ve her yenilediğinizde Atatürk'ün bir başka sözüyle karşılaşacaksınız
X

Onuncu Yıl Nutku'ndan...

Atatürk, Onuncu Yıl Nutku'nun orijinalinde "bir güneş gibi doğacaktır" sözünden hemen sonra aşağıdaki cümleyi ekliyor:

Bu söylediklerim hakikat olduğu gün, senden ve bütün medeni beşeriyetten dileğim şudur: beni hatırlayınız

Ama nedendir bilinmez, sonra üstünü karalıyor ve nutku söylerken okumuyor.

Peki acaba neden sildi?

Belki çevresinden biri tavsiye verdi veya belki kendisi istemedi.

Ama gerçek şu ki milletimiz Atasını hiç ama hiç unutmadı ve unutmayacak.

Türk milletinin "medeniyet ufkunda" güneş gibi doğacağı günlere çok az kaldı. Unutmayın gecenin en karanlık anı, güneş doğmadan hemen öncesidir.

EKLEME:

Tarihçi yazar Cemal Kutay aktarıyor:

Atatürk nutkun metnini kendi el yazısıyla yazmıştı. Metni tarihçi Hikmet Bayur'a okuttu. (Bayur o sırada Çankaya Köşkü'nde genel sekreter.) Bayur, Atatürk'ün en güvendiği ve değer verdiği insanlardan biriydi. Bu güvene layık olduğunu onun ölümünden önce ve sonra defalarca kanıtlamıştır.

Bayur metni okuyor ama sıra o cümleye gelince içi burkuluyor. Ve okuyup bitirdikten sonra şöyle diyor:

Gazi hazretleri, eğer izin verirseniz bir şey söylemek istiyorum. Bu cümle bir vedayı hatırlatıyor. İnsanlar elbette fanidir ama böyle mutlu bir günde milletin kalbini bir veda acısıyla yakmayınız

Hikmet Bayur, olayın sonrasını Cemal Kutay'a kendisi anlatmış:

Benim bu sözlerimden sonra düşündü, yüzüme uzun uzun baktı ve aynen şöyle dedi:

Bu söylediğin doğrudur. Ben bu cümleyi kaldıracağım. Ama bunu bana kaldırttığın için ileride, ben öldükten sonra inşallah pişmanlık duymazsın”

Kutay sonra şöyle demişti:

Sanki daha sonra olacakları taaa o günden biliyor gibiydi.

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 26. Cilt, s. 268

Ah Salih, Allah bilir, hayatımın bugününe kadar orduya faydalı bir uzuv olabilmekten başka vicdani bir emel edinmedim.

Çünkü vatanın muhafazası, milletin saadeti için her şeyden evvel ordumuzun o eski Türk ordusu olduğunu dünyaya bir daha ispat lüzumuna çoktan inanmıştım.

Bu kanaate ait emellerimin şiddeti, ihtimal beni çok fazla aşırı göstermişti. Fakat zaman, saf ve nezih dimağlardan doğan fikri hakikatleri -kabulünden çekinilse de- tatbik ettirir.

Mustafa Kemal Atatürk - 8 Mayıs 1912

Atatürk'ün Salih Bozok'a mektubu

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 1. Cilt, s.137

Şimdi bizzat vali vekaletini üstleniniz ve bütün askeri kuvveti ve mülkiyeyi elinize almaya tamamen yetkilisiniz.

Gelmekte olan valiyi derhal tutuklattıracak tedbirleri süratle alınız, icraatınıza fiilen engel olanlara karşı tereddütsüz silah kullandırınız.

Mustafa Kemal Atatürk - 16 Eylül 1919

Atatürk'ün Kastamonu'ya giden Miralay Osman Bey'e verdiği emir.

Millî Mücadeleyi cephe gerisinden destekleyen, malzeme ve moral bakımından takviye eden en önemli yörelerden biri de, Kastamonu yöresiydi.

Kastamonu'da Vali bulunan İbrahim Bey İstanbul'a çağrılmış ve tutuklanmıştı. İstanbul hükümeti onun yerine yeni bir vali atadı. Bunun üzerine Mustafa Kemal hemen Ankara'da bulunan Ali Fuat Paşa'dan Kastamonu'ya güvenilir bir subayın gönderilmesini rica etti.

Bölgeye Albay Osman Bey gitti. Ama ne var ki 16 Eylül 1919'da bölgeye gider gitmez vali vekili ve Jandarma komutanı tarafından gözaltına alındı. Sonrasında vatansever subaylar sayesinde serbest bırakıldı.

Gece Atatürk'le aralarında bir konuşma geçti. Ve Atatürk kendisine görseldeki emri verdi.

Osman Bey bölgeye hâkim olduktan sonra hükümet konağında halka hitap ederek başından geçen olayları anlattı ve Kuva-yı Milliye’nin vatan savunmasındaki öneminden bahsetti.

Bu toplantıdan hemen sonra Kastamonu’da görev yapan makineli tüfek yüzbaşısı Şevket Bey ve etrafındaki güvenilir adamları Kuvayı Milliye ile birleşme yolunda and içtiler ve Miralay Osman Bey Kastamonu’da

bulunduğu süreçte ona tam destek verdiler.

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 4. Cilt, s. 57

İnsanların tarihten alabilecekleri mühim dikkat ve uyanış dersleri, bence devletlerin umumiyetle siyasi müesseselerin teşekküllerinde,bu müesseselerin mahiyetlerini değiştirmede ve bunların dağılma ve son bulmalarında tesirli olmuş olan sebepler ve etkenlerin incelenmesinden çıkan neticeler olmalıdır.

Mustafa Kemal Atatürk - Ağustos 1930

Tarih hakkında sorular ve cevaplar

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 24. Cilt, s.16

İsmet Paşa aleyhinde makus cereyan yapmak alıklığında bulunanlar ne olursa olsun barış yapmak isteyen, harp ihtimali karşısında gözleri kararan, mutlaka çok sınırlı sayıda kimselerdir ve bunların çok mahçup olacakları gün uzak değildir.

Mustafa Kemal Atatürk - 13 Şubat 1923

Atatürk'ün Rauf Orbay'a yolladığı telgraftan

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 15. Cilt, s.132

Veritabanında
717 söz
bulunuyor.
Arama
Görüş Bildir

ve Arasında