Yıllar
Konular
Favoriler

Türklük esastır. Bu mevcudiyeti tarih içinde araştırmak, zincirleme bir tarih içinde tespit edilecek Türk medeniyeti ile övünmek yerinde olur.Fakat bu övünmeye layık olmak için bugün çalışmak lazımdır. Her sahada, bilhassa medeniyet alemine eser vermek için çalışkan olmayı hedef tutmalıdır.

Türk milleti, tarihinle övün; çünkü senin ecdadın, medeniyetler kuran, devletler, imparatorluklar yaratan bir mevcudiyettir.

Sen, Anadolu denilen bu yurda, sonradan gelme değil, ilk yerleşip medeniyet kuranların çocuklarısın.

Fakat geleceğine güvenebilmek için, bugün çalışman lazımdır. Çünkü yalnız tarih övüncü bir meziyet sayılmaz.

Mustafa Kemal Atatürk - 1 Kasım 1934
Buraya tıklayarak sayfayı yenileyin ve her yenilediğinizde Atatürk'ün bir başka sözüyle karşılaşacaksınız
X

Atatürk'ün, Ankara/Güvenpark'ta bulunan "Güvenpark Anıtı" veya eski adıyla "Emniyet Abidesi" üzerinde yazılı "Türk, öğün, çalış, güven" vecizesi hakkındaki sözleri...

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 27. Cilt, s.45

Arkadaşlar, bütün hayatımda pek sevimli geçirdiğim bir gece vardır. O gece, ordumuzun İzmir'e girdiği günün burada geçirdiğim gecesidir. O vakit buradan geçerken bu muhterem halkın gördüğü her türlü zulüm ve tecavüze rağmen resmimi koyunlarından çıkararak beni tanıdıklarını ve otomobilime atılarak kucakladıklarını unutmadım. Bugün o hatırayı yaşıyorum, bahtiyarım

Mustafa Kemal Atatürk - 12 Ekim 1925

KemalPaşa Türk Ocağı'nda halka nutuk.

Atatürk'ün bahsettiği bu olay 9 Eylül 1922 günü İzmir'in Armutlu semtinde geçiyor.

Mustafa Kemal'i 7 yıldır cebinde taşıdığı, bir gazeteden kesilmiş resmini koynundan çıkararak tanıyan kişi Armutlu’nun önde gelen şahsiyetlerinden Eskicioğlu Mehmet Kemallettin Efendi’ydi.

Atatürk'ün bu temsili resmini ise 1915 Çanakkale Savaşlarında Alman Ressam Wilhelm Victor Krausz yapmıştı.

Ruşen Eşref Ünaydın "Atatürk'ü Özleyiş" isimli kitabında bu anları şu şekilde anlatır:

Armutlu'dan geçiyorduk. Ahali köyün önüne yığılmıştı. Otomobil radyatörünün suyunu tazelemek için bir müddet durduk. Ahali etrafımızı sardı; gözlüğünü takmış Paşa, önüne bakıyordu. İlkin Onu kimse tanıyamamıştı; fakat kalabalığın en ilerisinde durmuş bir ihtiyar, bir elindeki resme baktı; bir de otomobilin içindeki siyah gözlüğü­nün altında duran yüze baktı. İkisini birbiri ile karşılaştırdı. Bir ara Paşa gözlüğünü alnına doğru kaldırınca o ihtiyar adam Paşa'ya daha yanaştı, daha dikkatle baktı:

- "Bu sensin, bu! Sensin!" diye bağırdı. Çenesi tir tir titriyordu! Sonra o kalabalığa döndü; haykıra haykıra:

- "Ey ahali koşun. Koşun! Bu odur: Kemalimiz geldi. Vallahi bu o... İşte burada!" der demez halk otomobile bir üşüştü. Tarif edemem... Toprağı öpenler, tekerlekleri öpenler, arabaya sıçrayıp Paşanın boynuna sarılanlar; kadın, erkek, çocuk! Yüzünü, gözünü öpenler, kollarından çekenler! Kolları başkalarının ellerinde kalacak diye korktuk!

Korktuk boğacaklar diye: bağırdık, çağırdık, uğraştık! Heyecanı yatıştırmanın, halkı ayırmanın, otomobili ilerletmenin imkanı yok! Otomobili omuzlarında taşımaya çalışı­yorlardı... Öldürecekler yahu, muhabbetten öldürecekler...

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 18. Cilt, s.57

Enver Paşa bana Hindistan'a doğru sefer yapmak isteyip istemediğimi sordu.

Emrime üç alay vereceklerdi. İran'dan halkı ayaklandıra ayaklandıra Hindistan'a kadar gidecektim.

Ben o kadar kahraman değilim, dedim.

Mustafa Kemal Atatürk

Enver Paşa'nın isteği hakkında

Kaynak: Falih Rıfkı Atay, Çankaya s.117

Askerimizin çoğu, herhalde İzmir'e gitmek istediği için, deniz kıyısına varmadıkça kanmamış, durmamıştır. Çünkü ona verilen emir, "Akdeniz'e!" idi.

Türk askerinin sinesi yalnız azim ve inançla doludur. O, göründüğü gibi perişan değildir. O, kabuğu siyah ve içi bembeyaz olan kestaneye benzer; yani bir cevherdir. Onunla hasbıhal ederseniz, onun mayasını, tabiatını anlar, öğrenirsiniz; fakat biliniz ki, o herkese de açılmaz.

Derdine aşina çıkabilirseniz görürsünüz ki, cahil sandığınız o "Mehmet" neler bilir, kalbinde ne büyük emeller, fikirler besler! Onun için iddia ederim ve son hakikatle ispat ediyorum ki, harpte zafer, azim ve inancı kuvvetli olan tarafındır! Ve biz onunla muzaffer olduk. İşte siz gençler, onu takviye ediniz.

Mustafa Kemal Atatürk - 21 Ekim 1922

Atatürk'ün, Bursa'da İstanbullu gençlere yaptığı konuşmadan

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 14. Cilt, s.27

Hareket Ordusu'nun maksat ve vazifesi, meşru ve meşruti hükümetimizi hiçbir kuvvetin sarsamayacağı şekilde kuvvetlendirmek ve sırf şeriat kuvvetiyle sağlamlaştırılan Anayasa'nın üstünde hiçbir kanun, hiçbir kuvvet olmadığını ve olamayacağını ispat etmek ve meşru meşrutiyetimizin istikrarından memnun olmayan vatan ve millet hainlerine son ve kati bir ibret dersi vermektir.

Mustafa Kemal Atatürk - 19 Nisan 1909

31 Mart Vakası üzerine İstanbul halkına beyanname

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 1. Cilt, s.47

Veritabanında
717 söz
bulunuyor.
Arama
Görüş Bildir

ve Arasında