Devletimizin ilerlemesi ve hükümet işlerinin sürat ve intizamını temin için Anayasamızın açıklanmasına, tamamlanmasına ve genişletilmesine ihtiyaç barizdir.
Yüce Meclisçe bu hususun icabı gibi düşünüleceği ve temin olunacağı tabiidir. Ancak, kaçınılmaz ve acil gördüğüm aşağıdaki açıklamaların evvelemirde acele olarak müzakere ve kabulünü teklif eylerim.
1. Anayasamızın birinci maddesinin sonuna "Türkiye devletinin hükümet şekli cumhuriyettir" açıklamasının ilavesi ile sözkonusu maddeyi:
"Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir. İdare usulü, halkın mukadderatını bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına dayalıdır. Türkiye devletinin hükümet şekli cumhuriyettir" haline sokmak...
Atatürk'ün yazdığı, Anayasada cumhuriyetle ilgili yapılan değişikliklerin müsveddesi
Ordumuz bildiğiniz gibi kuvvetli ve azimlidir. Hatta sabırsızdır.
Zatıalinizden kahramanca bir hareket ve onun kuvvetle muhtemel olan neticesini beklerim.
Atatürk, Lozan'da bulunan İsmet Paşa'ya "kibarca" sakın geri pas yapma İsmet, arkanda ben varım diyor.
Bu telgraftan 20 gün sonra İtilaf Devletleri anlaşmaya razı oldu.
Bugün herhangi bir teşkilatçı Anadolu'ya geçer de milleti silahlı bir direnişe hazırlarsa bu yurt kurtarılabilir.
Atatürk'ün 4 Şubat 1919 tarihinde Alemdar gazetesinin yazarlarından Refii Cevat Ulunay'la yaptığı söyleşiden.
Söyleşi bittikten sonra Atatürk, Refii Bey'e "Bu vatan içine düştüğü bu felâketten nasıl kurtarılır, istiklâline nasıl kavuşturulur?" diye bir soru sormanızı beklerdim der.
Refii Bey ise: "Af buyurunuz Paşa hazretleri, bugün içinde bulunduğumuz bu şartlardan bu vatanın kurtulmasını en uzak ihtimalle dahi mümkün görmediğim için böyle bir soru sormadım."
Bunun üzerine Atatürk görseldeki cevabı verir.
Gerçekten de o dönemde silahlı bir mücadeleyle vatanın kurtulabileceğine inanabilen bir elin parmaklarını geçmezdi.
Öyle ki Refii Bey olanları gazetedeki arkadaşlarına anlatınca, arkadaşları Mustafa Kemal için "Bu deli değil, zırdeliymiş" der.
Milletin esaretten kurtarılması, hakim ve bağımsız olarak topraklarımızda yaşayabilmesi ancak kararlı ve namuslu ellerin milleti kısa ve doğru yoldan haklarını ve bağımsızlığını savunmaya sevkiyle kabil olacaktır.
Mülkiye memurlarından güvenilir kişilerle el ele vererek bağımsızlığımızın savunulmasının emrinde gerekli teşkilatın (tabii ki gizli) ve dışarıdan fark edilmeyecek şekilde kurulmasını zaruri görüyorum.
Bu husus, ihtisası dolayısıyla biz askerlerin vatanperverliğine düşmektedir.
3. Kolordu Komutanı Refet Bey'e, 15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir'e ve Ankara'da 20. Kolordu Komutanı Ali Fuat Paşa'ya gönderilen gizli telgraf
Bu karar Türk kadınına toplumsal ve siyasi hayatta bütün milletlerin üstünde yer vermiştir. Çarşaf içinde, peçe altında ve kafes arkasındaki Türk kadınını artık tarihlerde aramak lazım gelecektir.
Türk kadını evdeki medeni mevkiini salahiyetle işgal etmiş, iş hayatının her safhasında muvaffakiyetler göstermiştir. Siyasi hayatta belediye seçimlerinde tecrübesini yapan Türk kadını, bu sefer de mebus seçme ve seçilme suretiyle haklarının en büyüğünü elde etmiş bulunuyor.
Medeni memleketlerin bir çoğunda kadından esirgenen bu hak, bugün Türk kadınının elindedir ve onu salahiyet ve liyakatla kullanacaktır. Bu notla en mühim inkılaplardan birini anmış oluyoruz
Atatürk'ün kadınlara seçme ve seçilme hakkı vermesi üzerine notları