Yıllar
Konular
Favoriler

Memleketi ben mi batırdım? Yabancıyı Anadolu'ya ben mi soktum? Ben mi düzeni bozdum?

Ben kalanı korumak, dağılanı kurtarmak ve düzeni kurmak için çalışıyorum.

Bana teşekkür etmeleri lazım gelirken, işgalci düşmanlarımızın menfaatine uyarak nankörlük ediyorlar.

Yanlış yoldadırlar; hata ediyorlar.

Mustafa Kemal Atatürk - 1919
Buraya tıklayarak sayfayı yenileyin ve her yenilediğinizde Atatürk'ün bir başka sözüyle karşılaşacaksınız
X

100 senedir hiçbir şey değişmedi. Sözleri hala geçerliliğini koruyor..

Kaynak: Ruşen Eşref Ünaydın, Atatürk'ü Özleyiş 1. Cilt, s.39

Güçsüz ve korkak insanlar, herhangi bir felaket karşısında milletin de hareketsiz kalmasına ve çekingen bir hale gelmesine neden olurlar. Beceriksizlik ve tereddütte o kadar ileri giderler ki, adeta kendi kendilerini aşağılarlar. Derler ki, "Biz adam değiliz ve olamayız! Kendi kendimize adam olmamıza imkan yoktur. Biz kayıtsız şartsız, mevcudiyetimizi bir yabancıya bırakalım."

Türkiye'yi, böyle yanlış yollarda yokoluş ve çöküş vadisine sevk edenlerin elinden kurtarmak lazımdır. Bunun için keşfolunmuş bir hakikat vardır, ona tabi olacağız. O hakikat şudur: Türkiye'nin düşünen kafalarını büsbütün yeni bir inançla donatmak... Bütün millete taze bir manevi güç vermek...

Mustafa Kemal Atatürk - 1927

Nutuk

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 20. Cilt, s.167

Biliyorum, bu yolda konuşmak benim için de, senin için de ağır bir şey.

Ama başka çaremiz yok. Konuşmaya mecburuz çocuk.

Şu vasiyetname meselesi. Bugün, yarın o işi bitirmeliyiz. Ne olur, ne olmaz.

İhtiyatlı olmalı.

Mal olarak neyimiz varsa bir listesini yap, bana getir.

Mustafa Kemal Atatürk - Eylül 1938

Atatürk, Hasan Rıza Soyak'a bu sözleri söyledikten sonra Soyak Atatürk'ün bütün mallarının bir listesini yapar ve taslak bir vasiyet yazar. Atatürk bu taslaktaki birkaç şeyi değiştirir.

Özellikle dikkatimi çeken yaptığı şu değişiklik:

Taslakta, Atatürk'ün kızkardeşi Makbule ve manevi kızlarına *vefatlarına kadar* şu kadar aylık verilecek yazıyor.

Atatürk çok ince bir düşünceyle, *vefatlarına kadar* ibaresini *yaşadıkları müddetçe* olarak değiştirdi.

Atatürk'e göre yaşamak esastı. Bir vasiyetnamede olsun, bir insanın ölümünden bahsetmeyi nezakete uygun bulmuyordu.

Kaynak: Kılıç Ali - Son Günleri, s.58-59

Profesör, Türkler ve Macarlar iki kardeş millettir. Dilleriyle, kültürleriyle, kökenleriyle iki kardeş millet. Fakat bu iki kardeş millet ne yaptı? İki kardeş millet gibi mi, kendi yüksek milli gayelerini ve büyük geleceği düşünen ve gören iki olgun kardeş millet gibi mi hareket etti?

Hayır, ne yazık ki hayır.

Biz Türkler, ilayi kelimetullah diye, bir fedai gibi İslam aleminin önüne geçtik, siz Macarlar ruhullah diye yine bir fedai gibi Hristiyan dünyasının önüne düştünüz ve asırlarca birbirimizi kırdık ve karşılıklı kırıştık, değil mi?

Fakat ne için? Hangi büyük maksat, hangi milli gaye, hangi yüksek gelecek için? Ve kimin için? Kimin hesabına?

Böyle yapacağımıza, eğer gurur ve ihtirasa, boş davalara, manasız, hayalperest emellere ve başkalarının maksatlarına kapılmayıp da iki kardeş millet el ele barış içinde birleşseydik, hem kendi milletlerimizin, hem de bütün insanlığın refah ve saadetine hizmet etmez miydik?

Mustafa Kemal Atatürk - 1932

Atatürk'ün 1932 yılında düzenlenen Türk Tarih Kongresi'ne davet ettiği Macar aydını ve Türk-Macar Derneği Başkanı Prof. Zayti Ferenç'e bir akşam yemeğinde söyledikleri

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 25. Cilt, s.379

Basın özgürlüğünden meydana gelecek fenalıkları ortadan kaldıracak tesirli vasıta, asla geçmişte zannedildiği gibi basın özgürlüğünü bağlayan bağlar değildir.

Aksine, basın özgürlüğünden doğacak sakıncaları giderme vasıtası yine bizzat basın özgürlüğüdür.

Mustafa Kemal Atatürk - 1930

Vatandaş için Medeni Bilgiler

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 23. Cilt, s.55

Veritabanında
717 söz
bulunuyor.
Arama
Görüş Bildir

ve Arasında