Biliyorsunuz, ben Makedonyalıyım. Selanik'te çocukluğumdan beri milletinizin çocuklarıyla tanıştım, dostluk ettim. Onlardan da aynı karşılığı gördüm ve şunu da sezdim ki, her iki milletin çocuklarında birbirlerine karşı daha fazla ve daha özel mahiyette bir yakınlık ve sokulganlık vardır.
Demek istiyorum ki, daha o yaşlardan beri milletinize muhabbetim vardır. Bu tabii eğilime bakarak her iki milletin daima birbirine yakın dost olmasını ve öyle kalmasını daha gençliğimden düşünmüştüm.
Daha sonra hadiselerin zorlaması dolayısıyla ayrı ayrı saflarda bulunduğumuz zamanlarda dahi, fırsat çıktıkça temas ettiğim subaylarınıza, bu ayrılığın geçici olduğunu, esasta, dikkatle bakılacak olursa bu iki milletin birbirine dost olması her ikisinin de büyük ve hayati menfaatları gereği bulunduğunu, zamanla bu hakikatin anlaşılacağını ve bu dostluğun kurulacağını ve daima buna çalışmanın uygun olacağını söylemişimdir.
Atatürk'ün Yunanistan elçisi Metaksas'la yaptığı görüşmede söyledikleri.
Türkiye bir maymun değildir ve hiçbir milleti taklit etmeyecektir.
Türkiye ne Amerikanlaşacak, ne de Batılılaşacaktır; o sadece özleşecektir.
29 Ekim günü Türk Ocağı'nda verilen baloya katılan Atatürk'e Associated Press Muhabiri Amerikalı Miss Dorothy Ring sorar:
Türkiye hangi bakımlardan Amerikanlaşacak?
Atatürk bu cevabı verir.
11 Haziran 1920'de sabahleyin, Hacıbayramkapısı'ndaki İslam mahallelerine hücum eden Ermeni göçmenleri, bütün İslamları cebren evlerinden sürüp çıkararak bütün eşyalarını gasp etmişlerdir. Neye uğradıklarını bilemeyen İslamlar, Kahyaoğlu Çifliği ve Küçükdikili yoluyla göçe mecbur olmuşlardır.
11 Haziran öğleden sonra saat üçte, bu biçare ahali yolda Kahyaoğlu Çiftliği'ne vardıklarında, otuz silahlı Ermeni'den meydana gelen bir çetenin taarruzuna uğrayarak, bütün erkekler bir eve, kadınlarla çocuklar diğer bir eve doldurulmuş, kırk üç erkek, yirmi bir kadın ve miktarı tespit edilemeyen çocuklar kamadan geçirilmişlerdir.
Ayrıca, dördü erkek ve on sekizi kadın olmak üzere yirmi iki yaralı vardır. Kadınların kollarını ve kulaklarını kesmek suretiyle bilezik ve küpelerini almışlardır.
Atatürk'ün General Gouraud'a yolladığı mektup.
Kahyaoğlu Katliamı, 11 Haziran 1920'de Adana'nın Yeşiloba ilçesinde en az 64 sivilin Ermeniler tarafından öldürüldüğü katliamdır. Katliam, Kaç Kaç Olayı sırasında gerçekleşti. Kaç Kaç Olayı, 1919-1922 yılları arasında Türkiye'nin çeşitli yerlerinde yaşanan Ermenilerin Türklere karşı gerçekleştirdiği saldırı ve katliamlar dizisidir.
Kahyaoğlu Katliamı'nda, Adana'dan Toros Dağlarına kaçmak isteyen 150 kişilik bir kafile, Karaisalı ve Belemedik arasında, Yeşiloba Tren İstasyonu civarında Ermeniler tarafından durduruldu. Esir alınan siviller Kahyaoğlu Çiftliğine götürüldü. Kadınlar ve çocuklar farklı bir bölüme, erkekler farklı bir bölüme dolduruldu, elleri bağlandı ve kurşuna dizildiler.
Bazı kurbanlar süngüler ile öldürüldü. Olaylar sırasında birçok kadına tecavüz edildi. Katliam, Ermeniler bir silah sesinden sonra Türklerin geldiğini zannedip dağılınca sona erdi.
General Gouraud, Çanakkale Savaşı sırasında Fransız birliklerinin komutanıydı. Sonrasında Suriye ve Güney Anadolu'da “Yüksek Komiser ve Fransız Kuvvetleri Komutanı” olarak atandı ve bunun yanı sıra Fransızların Doğu Orduları ve İşgal kuvvetleri Komutanı idi.
Milli yurdumuzun her köşesi azizdir. Fakat hatıraların çok olduğu yerde kalp her yerden fazla hassas olur.
Bursa'ya girerken içimde çok mesut heyecanlar duydum. Bursa halkı bana bütün ömrümde unutamayacağım samimi ve coşkun bir kabul gösterdi.
O gün kuvvetle dokunulmuş bir tel gibi baştan başa titreme halinde olan millettaşlarımın hakkımda gösterdiği şükrana daha tamamıyla hak kazanamadığıma eminim.
Atatürk'ün Bursa'da yayımlanan "Millet Yolu" gazetesine verdiği röportajdan
Biz fetihlere susamış değiliz. Aşırı talepler peşinde de koşmuyoruz ve barış istiyoruz.
Atatürk'ün 15 Eylül 1922'de, İzmir'de Fransız Amiral Dumesnil'le görüşmesi sırasında, Amiralin kendisine söylediği "Diğer önemli hir nokta, Trakya'da mühim miktarda kuvvet yığmak istemeniz olabilir. Siz orada ordunuzu topladığınız takdirde, bu, büyük bir heyecana sebebiyet verebilir. O zaman sizin yeni fetihler peşinde olduğunuz söylenebilecektir." sözlerine cevabı.
