Yıllar
Konular
Favoriler

Ordularımız 26 Ağustos'tan bugüne kadar durmaksızın muharebe ve yürüyüş yapmış ve bu müddet zarfında en kestirme istikamette üç yüz kilometrelik mesafe kat etmiş ve bütün zindeliğiyle İzmir karşısında Saruhanlı-Zencirli-Irlamaz Çayı hattına ulaşmıştır.

Süvarı kolordumuz Manisa üzerinden ve bağımsız 3. Süvari Fırkamız Torbalı üzerinden İzmir istikametinde ilerlemektedir.

Mustafa Kemal Atatürk - 8 Eylül 1922
Buraya tıklayarak sayfayı yenileyin ve her yenilediğinizde Atatürk'ün bir başka sözüyle karşılaşacaksınız
X

Atatürk, TBMM başkanı, icra vekilleri, Doğu Cephesi Kumandanlığı, Mudafaai Milliye vekilliği ve Elcevize Kumandanlığına müjdeli haberi iletiyor.

İzmir, 9 Eylül 1922 günü kurtarıldı.

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 13. Cilt, s.265

Medeni hukukta, aile hukukunda takip edeceğimiz yol ancak medeniyet yolu olacaktır.

Hukukta idare-i maslahat ve hurafelere bağlılık, milletleri uyanmaktan men eden en ağır bir kabustur.

Türk milleti, üzerinde kabus bulunduramaz!

Mustafa Kemal Atatürk - 1 Mart 1924

TBMM 2. Devre, 2. Toplanma Yılı açılış konuşması.

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 16. Cilt, s.229

Hatırlar mısın? Altıncı Kolordu Kumandanı olarak vazifem başına giderken Gazik Dağı'ndaki Şark Cephesi karargahında sana uğradığım o karlı geceyi?

Sırtında kaputunla bir masanın başına oturmuş, bir gaz lambasının ışığında önüne serdiğin haritayı inceliyordun. "Vaziyeti nasıl görüyorsun?" diye sormuştum. "Kötü, çok kötü" demiştin. "Düşmanın tipiden istifade ederek gün ağarmadan bir baskın yapması beklenebilir."

Ben "Şu halde ne duruyorsun? Bir an evvel geriye çekilme kararını versene" deyince, sen buna karşılık, "vaziyeti Grup Kumandanlığı'na bildirdiğini. Henüz cevap alamadığını ve kendiliğinden bir karar veremeyeceğini söylemiştin".

Ben de "Emir mi bekliyorsun?" demiştim. O emri 6. Kolordu Kumandanı salahiyetime dayanarak ve bütün mesuliyeti üstüme alarak sana ben veriyorum.'

Mustafa Kemal Atatürk - 30 Ağustos 1932

Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun anlattığına göre Atatürk, bu sözleri 30 Ağustos 1932 akşamı İsmet İnönü'ye söyler.

İsmet Paşa, Atatürk'e şu şekilde cevap verdi:

Nasıl hatırlamam, nasıl unutabilirim o geceyi! Sen benim imdadıma Hızır gibi erişmiştin. Nitekim, senin emrini yerine getirdikten birkaç saat sonra düşman kuvvetleri mevzilerimizi işgal etmiş­tir. Biraz daha bekleseydim korktuğum felakete uğramaktan beni hiçbir mucize kurtaramayacaktı.

Hem, o gece sen yalnız bu felaketi önlemekle kalmamışsındır. Bana askeri kariyerimde yüksek vazifelere yol açmışsındır. O geceye kadar ben neydim? Bir masa zabiti.

Beni, elimden tutarak ve en karanlık anlarımda önümde bir yıldız gibi parlayarak o vaziyetimden bugünkü vaziyetime getiren sensin! Her şeyimi sana borçluyum.

Bu olay 16 Aralık 1916 tarihinde, Elazığ/Sekerat’taki (Kovancılar ilçesine bağlı Yazıbaşı Köy) Gazık Dağı’nda bulunan 2. Ordu karargahında yaşandı. Atatürk, İsmet Paşa'yla ilk defa burada samimi oldu.

2. Ordu, Kafkas Cephesi'nde Ruslara karşı mücadele ediyordu.

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 25. Cilt, s.402

Zulüm, medeniyetle birleştirilemez

Mustafa Kemal Atatürk - 28 Aralık 1919

Ankara'da eşraf ve ileri gelenlerle konuşma

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 6. Cilt, s.27

Bu sıralarda siyasi vaziyet o kadar değişken ve kararsızdır ki, uzun zaman için kati bir esas arz etmek mümkün değildir.

Bizim gördüğümüze göre, bugün İngilizler, milli teşkilattan, birliğimizden son derece korkmaktadırlar.

Çünkü bağımsız bir Türkiye, Ingilizlerin hiç işine gelmez.

Mustafa Kemal Atatürk - 10 Kasım 1919

Atatürk'ün, Bursa'da 56. Fırka Kumandanı Bekir Sami Bey'e gönderdiği telgraf.

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 5. Cilt, s.130

Veritabanında
715 söz
bulunuyor.
Arama
Görüş Bildir

ve Arasında