Yıllar
Konular
Favoriler

Türk milletimiz eski ve şerefli bir millettir. Zaten Orta Asya'nın yüksek Altay yaylasında doğup yetiştiği için, kartalın meziyetlerini, uzak görüş, süratli uçuş ve bu ruhu barındıracak beden kuvvetini daha ilk başta kazanmıştır.

Esasen fiziki ya da zihinsel, sınırlayıcı hiçbir ortamda kalamaz.

Bu sebeple o yüksek merkezi doğum yerinin tecrit vaziyetine isyan etmiştir.

İşte o ilk Türkler sonra hem batıya, hem doğuya, her ikisine doğru ilerlemeye cesaret etti.

Mustafa Kemal Atatürk - 14 Ağustos 1932
Buraya tıklayarak sayfayı yenileyin ve her yenilediğinizde Atatürk'ün bir başka sözüyle karşılaşacaksınız
X

Atatürk'ün, Amerikan elçisi Scherril'le yaptığı konuşmadan...

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 25. Cilt, s.393

Türkiye Büyük Millet Meclisi ordularının kazandığı kati muzafferiyetin tabii neticesi olmak üzere vukuu yakın olan barış konferansında, Türkiye devleti yalnız ve ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümeti tarafından temsil olunur.

Mustafa Kemal Atatürk - 18 Ekim 1922

Atatürk'ün, Hamit Beyfendiye telgrafı

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 14. Cilt, s.25

Bir toplumun, zamanla kökleşmiş, örf, adet, duygu ve algılamaları önemlidir.

Toplumun bu vasıfları ve huyları, içinde bulunduğumuz yüzyıl medeniyetinin gereklerini kolaylıkla ve çabucak kabule uygun olmadığı takdirde; ilk anda akla gelen yol, tedbirli bir şekilde, okul ve diğer vasıtalarla bilim ve teknik alanında ilerleyerek fikirlerin aydınlatılmasına çalışmak ve zamanla amaca ulaşmak.

Yalnız bu metoda bağlı kalarak başarılı olmak isteyenler ya başarıyı yakalamakta çok geç kalmışlar ya da hiç başarılı olamayarak, bunu kabullenmek durumunda kalmışlardır.

Oysa milletler için zamanın beklemeye tahammülü yoktur.

Mustafa Kemal Atatürk - 1928

Atatürk'ün not defterinden

Kaynak: Atatürk'ün Not Defterleri, ATASE, Cilt: 11, s.26

Cahil gericiler Cumhuriyet adliyesinin pençesinden kurtulamayacaklardır.

Hadiseye dikkatimizi bilhassa çevirmemizin sebebi dini, siyaset ve herhangi bir tahrike vesile etmeye asla müsamaha etmeyeceğimizin bir daha anlaşılmasıdır.

Meselenin mahiyeti esasen din değil, dildir. Kati olarak bilinmelidir ki, Türk milletinin milli dili ve milli benliği bütün hayatında hakim ve esas kalacaktır.

Mustafa Kemal Atatürk - 6 Şubat 1933

Bursa'da ezanın Türkçe okunmasına karşı çıkan bir grubun gösteri yapması üzerine Atatürk'ün Anadolu Ajansı'na verdiği beyanat.

Atatürk'e göre ezanın Arapça yerine Türkçe okutulması tamamen bir "dil meselesiydi". Ona göre Türkçe, Türk'ün hayatının her alanında hakim olmalıydı.

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 26. Cilt, s.120

Efendiler! Haşmet ve debdebe içinde hayat geçirmeye alışan bu padişahlar ve yakınları ve sarayları ve bütün erkanı artık ne olursa olsun bütün bu debdebe ve gösterişi devam ettirmenin zaruri olduğu kanaatinde bulunuyorlardı.

Onun için devletin hakiki kaynaklarını kuruttuktan sonra muhtaç oldukları parayı hariçten tedarike kalkıştılar ve bunun için birçok borçlanmaya girdiler.

Milletin bütün menfaatlarını sınırlamak suretiyle ve haysiyet ve şerefini feda etmek suretiyle birçok borçlanmaya girdiler.

O kadar ki, bunların faizlerini ödeyemeyecek bir hale geldi ve bir gün devlet, dünya gözünde iflas etmiş sayıldı.

Mustafa Kemal Atatürk - 19 Ocak 1923

Osmanlı Padişahları hakkında, İzmit sinema binasında konuşma.

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 14. Cilt, s.327

Veritabanında
717 söz
bulunuyor.
Arama
Görüş Bildir

ve Arasında