Milleti padişahına maruzatta bulunmaktan men ediyorsunuz.
Alçaklar, cariler, hainler!
Düşmanlarla millet aleyhinde hainane tertibatta bulunuyorsunuz.
Milletin kudret ve iradesini takdirden aciz olduğunuza şüphe etmiyordum. Fakat vatan ve millete karşı hainane ve boğazlarcasına harekette bulunacağınıza inanmak istemiyordum.
Aklınızı başınıza toplayın. Güvendiğiniz şahısların ve kuvvetin akıbetini öğrendiğiniz zaman kendi akıbetinizle karşılaştırmayı unutmayınız.
Atatürk'ün, Dahiliye Nazırı (İçişleri Bakanı) Adil Bey'e yazdığı telgraf
İki gündür kesintisiz devam eden muharebeler neticesinde düşmanın Afyonkarahisar'ı mevzileri düşürülmüş ve Afyonkarahisar'ımız geri alınmıştır. Esirler, ağır ve hafif top ve mühimmat ve her nevi malzemeden ganimetler çoktur.
Hazırlıklarımız her nevi fenni vasıtalar ve daha başka engeller ile donatılan ve takviye edilen düşman mevzilerinin bazen bir saatten az bir zaman zarfında düşürülmesini temin ettiği gibi, asker ve subaylarımızın dünyaca bilinen yiğitlik ve kahramanlık harikaları bu defa dahi tezahür etmiş ve teyit olunmuştur.
Kumandanlarımızın sevk ve idarede düşman kumanda heyetine üstünlüğü bariz bir surette tecelli etmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi ordularının müstesna kıymet ve kabiliyeti sebebiyle yüce Meclis'i tebrik ederim.
Merkezi hükümetin takip ettiği gerici gidiş ve son zamanlarda aldığı mutlakiyet konumu mevcut endişe ve heyecanı şiddetlendirmeye sebep olduğu gibi, mebusan seçimlerinin icrasında ihmalkarane hareketi, barışın aleyhimizde olan bütün icaplarını kabul ve millete bir emrivaki tarzında takdim edeceğini göstermekte ve şu halde Sulh Konferansı'na verdiği nota icabınca Toros'un ötesindeki vilayetlerimizin kaybı ve Aydın vilayetinde kabul ettiği sınırın batı sahil kısımları ve memleketin muhtelif işgal edilmiş topraklarının maazallah kaybedilmek tehlikesi bütün çıplaklığıyla hissedilmekte olduğundan Meclisi Mebusan'ın seçilmesiyle, milletin, mukaddes haklarını kullanmasına ve irade ve kudretini göstermeye meydan kalmadan böyle bir tehlikeli vaziyet karşısında tedbirler almak ve hakları müdafaa eylemek ve keza halkı silahlandırmak ve yekdiğeri aleyhinde kıyam ve kıtale teşvik alçakça cinayetine teşebbüs ettiği elde edilmiş olan belgelerle reddedilemez bir şekilde tahakkuk eden merkezi hükümet ile her türlü tedbirlere rağmen mevkiini muhafaza ettiği müddetçe münasebetler kesilmekle, şayet bu müddet ve şu hal devam edecek olursa, memleketin idaresi ve aynı zamanda hasıl olması muhtemel yeni vaziyetlere karşı, milletin mukadderatının kararlaştırılması ve tespiti için bir genel kongrenin fevkalade olarak yapılmasına ihtiyaç hasıl olması muhtemeldir.
Atatürk'ün, Sivas'tayken Erzurum Kongresi'ne davet için yazdığı metin.
Rum ve Ermenilerle, İngilizler başta olmak üzere İtilaf devletlerinin ve bunların günahlarına alet olan düşük Ferit Paşa kabinesinin, milli birliğe ve vatanın saadetine yönelik her tür meşru milli teşebbüsleri ve harekatı gelişigüzel İttihatçılıkla ithamı bir meslek edinmiş oldukları herkesçe malumdur.
Arkadaşlar, hepinizce malumdur ki, Cumhuriyet Halk Partisi ve ona mensup arkadaşların tamamı hiçbir zaman yapmadıkları ve yapamayacakları şeyler hakkında kamuoyunu aldatıcı bir vaatte bulunmamayı bir prensip olarak kabul etmişlerdir.
Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da böyle aldatıcı bir siyaset takip edebileceğimizi kimse zannetmesin. Onun için, memleketi imar edeceğiz dediğimiz zaman yalnız yapabileceğimiz şeyleri yapacağız.
Yoksa bütün asırların ihmal ettiği memleketi birkaç senede cennete çevirmek hayalini takip etmeyiz.
Atatürk'ün CHP İzmir Vilayet Kongresi'nde yaptığı konuşmadan...
