Yıllar
Konular
Favoriler

Milleti padişahına maruzatta bulunmaktan men ediyorsunuz.

Alçaklar, cariler, hainler!

Düşmanlarla millet aleyhinde hainane tertibatta bulunuyorsunuz.

Milletin kudret ve iradesini takdirden aciz olduğunuza şüphe etmiyordum. Fakat vatan ve millete karşı hainane ve boğazlarcasına harekette bulunacağınıza inanmak istemiyordum.

Aklınızı başınıza toplayın. Güvendiğiniz şahısların ve kuvvetin akıbetini öğrendiğiniz zaman kendi akıbetinizle karşılaştırmayı unutmayınız.

Mustafa Kemal Atatürk - 11 Eylül 1919
Buraya tıklayarak sayfayı yenileyin ve her yenilediğinizde Atatürk'ün bir başka sözüyle karşılaşacaksınız
X

Atatürk'ün, Dahiliye Nazırı (İçişleri Bakanı) Adil Bey'e yazdığı telgraf

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 3. Cilt, s. 385

İnsan bilmediği işe burnunu sokmamalı!

Mustafa Kemal Atatürk - 2 Şubat 1938

Tamburi Selahattin'in tamburunun akortunu düzeltirken bir teli koparması üzerine Atatürk'ün söyledikleri.

Nizamettin Nazif Tepedelenlioğlu anlatıyor:

Tamburi Selahattin çalarken Atatürk pek enginlere dalmıştı. Birdenbire ürperir gibi oldu. Selahattin'e işaret etti: 'Dur' diye bağırdı. 'Bu akort bozuk... La ve si kulağıma yabancı geliyor. Ver bana tamburu.'

Selahattin hürmetle doğruldu ve bir mihraba mukaddes bir kitap koyar gibi tamburunu Şefin asabî parmakları arasına bıraktı. Bu parmaklar teller üzerinde bir iki dolaştı. Sonra mandallardan bir ikisini sıkıştırdı. Fakat üçüncü bir hareket Şefin dudaklarında bir hayret nidası çıkarttı:

'Vaaay!..'

La teli mi, si teli mi, hangisiyse işte biri kopuvermişti.

'Ne yapacağız şimdi? Başka tel yok mu?'

'Yanımda yok, fakat otelde var!

'Güzel... getirt.'

Yüzünde komşu çocuğunun oyuncağıyla oynarken kazaen oyuncağı kırmış bir yavrunun masum hicabı belirdi.

Vaziyeti korumak ister gibi, hatta hatasının affedilmesini istiyormuş gibi etrafına bakındı.

Orgeneral Cebesoy'a hitap etti:

'İnsan bilmediği işe burnunu sokmamalı.'

Fakat bu derece tevazuu da kendine yediremedi. Ani bir rücu ile:

'Mamafih...' dedi,' hepiniz de farkına vardınız ki akordu bozuktu'."

Kaynak: Can Dündar - Sarı Zeybek, s.13

Hukuk, sırf akıl ve mantığa dayalı birtakım eski teorik kurallardan ibaret olmayıp, zaman ve mekanın ihtiyacına göre değişir.

Mustafa Kemal Atatürk - 1925

Atatürk'ün hukuk hakkındaki notlarından...

Kaynak: Atatürk'ün Not Defterleri, ATASE, 12. Cilt, s.16

Muhterem Ordu ahalisi! Hakkımda gösterdiğiniz samimi tezahürat bende pek derin hissiyat bıraktı. Maalesef ciddi bir sebep, aranızda fazla kalmama mani oluyor.

Bunun için üzgünüm. Fakat vaat ediyorum: İlk fırsatta aranızda daha fazla kalmakla bu üzüntüyü gidereceğim. Gönül arzu ederdi ki, burada günlerce kalayım ve sevimli köylerinizi gezerek zevk alayım.

Arkadaşlar, sizin gibi şuurlu bir millete sahip olan bu devlet, bütün cihana karşı iftihar etmek hakkına sahiptir. Büyük üzüntüyle sizlerden ayrılıyorum. Fakat vaadimi yaptığım zaman bu üzüntülerim sona erecektir. Allahaısmarladık.

Mustafa Kemal Atatürk - 19 Eylül 1924

Ordu halkına nutuk

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 17. Cilt, s.32

Hakikaten vatan ve milletimizi kurtarabilmek için yegane çare askerliği bırakıp serbest olarak milletin başına geçmek ve milleti yekvücut bir hale getirmekle ortaya çıkacak kudret ve milli hareketi iyi kullanmaktan başka çare düşünülmüş değildi.

Dolayısıyla ben de böyle yaptım.

Allah'a şükür başarılı da oluyorum.

Pek yakında maddi neticeyi bütün cihan görecektir.

Mustafa Kemal Atatürk - Ağustos 1919

Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'a yazdığı mektuptan

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 3. Cilt, s.306

Veritabanında
717 söz
bulunuyor.
Arama
Görüş Bildir

ve Arasında