Yıllar
Konular
Favoriler

Bugünden itibaren yayınlanmaya başlayan ve sütunlarında bütün Anadolu ile onu alakadar eden muhitlerin ahval ve hadiselerini ihtiva edecek olan gazetemize bu ismi tesadüfi olarak vermedik.

Gazetemizin ismi, aynı zamanda takip edeceği mücahede yolunun da türüdür.

Şu halde diyebiliriz ki, Hakimiyeti Milliye'nin çizgisi, vatan ve milletin hakimiyetini müdafaa olacaktır.

Mustafa Kemal Atatürk - 10 Ocak 1920
Buraya tıklayarak sayfayı yenileyin ve her yenilediğinizde Atatürk'ün bir başka sözüyle karşılaşacaksınız
X

10 Ocak 1920 tarihinde yayınlamaya başlayan Hakimiyet-i Milliye gazetesinin ilk sayısının başyazısının birinci paragrafı.

Mondros Ateşkes Antlaşmasından sonra emperyalistlerin yurdumuzu işgale etmesiyle birlikte muhalefet eden gazetelerin özellikle İzmir’in işgali sonrası sesi kesilmeye başlanmıştı. Bu durum işgallerin kanıksanmasına neden oluyor ve mücadele zemini zayıflatıyordu.

İstanbul merkezli gazetelerin çoğu ise Kuvayi Milliyecileri “bir avuç maceraperest” olarak adlandırıyordu. Dahası “Çılgın Türkler” diyerek Osmanlı’nın da başını yakacaklarını düşünüyorlardı.

Atatürk, millî mücadele aleyhinde yayın yapan İstanbul gazetelerinin Anadolu’ya geçmemesi, mücadelenin yanındaki gazetelerin kolaylıkla ulaştırılması için gerekli önlemleri alıyordu ama bu yeterli değildi. Mücadelenin haklılığını doğrudan anlatacak gazeteye ihtiyaç vardı.

Atatürk, öncelikle Sivas’ta bulunduğu sırada İrade-i Milliye gazetesini kurmuş, gazetenin Ankara’ya taşınmasını istemiş, ancak Sivaslılar ve gazetenin imtiyaz sahibi, gazetenin Sivas’ta kalmasını istediklerinden, taşınma işinden vazgeçilmiştir.

Atatürk, 27 Aralık 1919 günü Ankara’ya geldikten sonra, Heyet-i Temsiliye’nin yayın organı olabilecek bir gazete çıkartmaya karar verir. Ankara’da bu işi görebilecek doğru dürüst bir matbaanın olmaması üzerine Konya’dan bu iş için baskı makinesi getirilmiş ve meclis bahçesindeki bir binaya yerleştirilmiştir. Gazete Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti’nin yayın organıdır.

Gazeteye "Hakimiyet-i Milliye" adı verilir.

Gazete, 1 Kasım 1928’den itibaren tamamen Latin alfabesi ile basılmaya başlandı ve ismi de 1934 yılında "Ulus" olarak değiştirildi.

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 6. Cilt, s.123

Geçen gece iyiden iyiye dalmışım. Bir rüya gördüm. Rahmetli annemi, o her zamanki giysileri içinde ve mutlu. Ama ne kadar mutlu anlatamam sana. Kollarını açmış beni çağırıyordu. Ben de kendisini hemen iki adım ötemdeymiş gibi görüyordum.

Başladım ona doğru ilerlemeye. Fakat iki adım sandığım yol, bir türlü bitmiyordu. Bu sefer koşmaya koyuldum. Uzun uzun koştum da koştum. Kan ter içinde, bitap kalmıştım ki, anacığımın kolları arasında buldum kendimi

Dudaklarını alnıma değdirerek: Hoş geldin Mustafa'm dedi. Uyandım.

Ama ne güzel, ne güzel bir kavuşma idi...

Mustafa Kemal Atatürk - 16 Haziran 1938

Atatürk'ün ölmeden birkaç ay önce Sabiha Gökçen'e anlattığı rüyası...

Kaynak: Sabiha Gökçen, Atatürk'le Bir Ömür, s.274

Birbirimize daima gerçeği söyleyeceğiz. İsterse bu gerçek iyi veya kötü olsun, felaket veya mutluluk getirsin, fakat illa gerçeği söyleyeceğiz.

Mustafa Kemal Atatürk - 11 Ekim 1925

İzmir'de halka konuşma...

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 18. Cilt, s.53

Arkadaşlar, beş sene önce ilk defa Samsun'a ayak bastığım zaman, bana kalp kuvveti veren vatandaşlarımın ilk safında kahraman Trabzonluların bulunduğunu asla unutmayacağım.

Mustafa Kemal Atatürk - 15 Eylül 1924

Trabzon halkına nutuk

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 16. Cilt, s.304

Ve hakikaten bir gün Sirenayka harekat sahasından Balkan yangınına koşarken ...

Bir gün Afrika sahilinden vatanıma ulaştıracak yolların kapanmış olduğunu görürken...

Bir gün işittim ki, baba ocağım Selanik ve oradaki anam, kardeşim, bütün akraba ve yakınlarım, -mahiyetlerini anlattığım için vatanımdan kovulduğum zevat tarafından- düşmana hibe edilmiştir.

Bir gün, duydum ki, Horacı Süleyman Camisi'nin minaresine çan taktırılmış ve orada yatan babamın kemikleri Yunan palikaryalarının kirli ayakları altında çiğnetilmiştir.

Ne garip ruh halidir. Dertli insanlar muhatabının derdini dinlemekten çok kendi yaralarını açmaktan zevk alıyor.

Ben de, Nuri!

Mustafa Kemal Atatürk - 1914

Atatürk'ün Nuri Conker'e mektubu

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 1. Cilt, s.165

Veritabanında
717 söz
bulunuyor.
Arama
Görüş Bildir

ve Arasında