Yıllar
Konular
Favoriler

İki Mustafa Kemal var: Biri ben, fert olan, fani olan Mustafa Kemal. İkinci Mustafa Kemal'den ise 'ben' diye bahsedemem. Ondan ancak 'biz' diye bahsedebilirim.

O Mustafa Kemal, yani sizler, bu akşam etrafımda olanlar, memleketin her köşesinde çalışan köylüler, uyanık, aydın, vatanperver, milliyetperver vatandaşlar...

İşte ben onların hayalini tespit ediyorum, onların hayalini tahakkuk ettirmeye çalıştım. O Mustafa Kemal ölmez.

O, Türk milletinin ihtiyaçlarıyla beraber, gitgide uyanan şuuru ile beraber gelişe gelişe ebedi olarak yaşayacaktır.

Bizde cumhuriyeti yapan, inkılabı yaratan, o 'biz' diye ifade edebileceğim Mustafa Kemal'dir.

Mustafa Kemal Atatürk - 10 Mayıs 1933
Buraya tıklayarak sayfayı yenileyin ve her yenilediğinizde Atatürk'ün bir başka sözüyle karşılaşacaksınız
X

Atatürk'ün Milliyet gazetesi başyazarı ve yanındakilerle yaptığı sohbetten.

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 26. Cilt, s.160

Biz, bizimle beraber yaşayan Müslüman olmayan unsurları aynı hukuk ve aynı salahiyette kabul ediyoruz.

Hepimiz bu devletin Müslüman ve Müslüman olmayan unsurları dahil olarak aynı şekilde tebaasıyız.

Ve bu itibarla hepimizin hukuku birdir.

Mustafa Kemal Atatürk - 28 Aralık 1919

Atatürk'ün, Ankara'da eşraf ve ileri gelenlere yaptığı konuşmadan

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 6. Cilt, s.30-31

Arazi müsait olmadığından hayvanları bırakarak yaya olarak Conkbayırı'na vardık. Bu sırada Conkbayırı'nın güneyindeki 261 rakımlı tepeden Conkbayırı'na doğru 27. Alaydan sahilin gözetlenmesi ve kollanması göreviyle oralarda bulunan bir müfrezenin erlerinin Conkbayırı'na doğru kaçmakta olduklarını gördüm.

Bizzat bu erlerin önüne çıkarak "Niçin kaçıyorsunuz?" dedim.

"Efendim düşman!" dediler.
"Nerede?" dedim.
"İşte!" diye 261 rakımlı tepeyi gösterdiler.

Hakikaten düşmanın bir avcı hattı 261 rakımlı tepeye yaklamış ve tam bir serbestlikle ileri doğru yürüyordu. O zaman bu kaçan erlere bağırarak "Düşmandan kaçılmaz" dedim.

"Cephanemiz kalmadı" dediler.

"Cephaneniz yoksa süngünüz var" dedim. Ve bağırarak süngü taktırdım ve yere yatırdım.

Mustafa Kemal Atatürk - 1915

Arıburnu Muharebeleri Raporundan

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 1. Cilt, s.292

Demokrasi, memleket aşkıdır, aynı zamanda babalık ve analıktır.

Mustafa Kemal Atatürk - 1930

Demokrasi hakkında

Vatandaş İçin Medeni Bilgiler kitabı için Atatürk'ün el yazısıyla yazdığı taslaktan

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 23. Cilt, s.32

On gün süren Birinci Türk Dil Kurultayı bugün milletimizi derinden sevindirecek verimli hızlara yol açan keskin, güzel, özlü sözler söylenerek senin yüce adın alkışlar içinde anılarak bitirildi.

Maarif Vekili Beyefendi kendisine olan buyruğunu çok güzel, tam yerinde Kurultay'a bildirdi. Sevinç yükseldi.

Ben Kurultay'ın değerli çalışmasından, yüksek duygular ortaya koymasından ne kadar sevindiğimi sana bildirmek istedim.

Seni çok özledim. işini bitir de çabuk kavuşalım.

Mustafa Kemal Atatürk - 5 Ekim 1932

Atatürk'ün "Birinci Türk Dil Kurultayı" hakkında Başbakan İsmet İnönü'ye tebrik mesajı...

Birinci Türk Dili Kurultayı 26 Eylül - 5 Ekim 1932 tarihleri arasında Dolmabahçe Sarayı’nda gerçekleştirildi.

Dil ve tarih konusundaki duyarlılığını dile getiren ve dil konusuna önem veren Atatürk, Türkçe ile ilgili çalışmalar yapmak üzere Türk Dili Tetkik Cemiyetinin kurulması için 11 Temmuz 1932 akşamı talimat vererek, Cemiyetin kurucularını ve yapacağı işleri belirledi.12 Temmuz 1932 günü, Çanakkale Milletvekili Samih Rifat'ın başkanlığındaki yönetim kurulu üyeleri gerekli belgeleri İçişleri Bakanlığına sunarak o zamanki adıyla Türk Dili Tetkik Cemiyetini kurdular.

Cemiyetin kuruluşunun hemen ardından Atatürk, bir dil kurultayı toplanması talimatını verdi. Dil Kurultayı'nın toplanacağı haberi bütün basın organlarında duyuruldu, bilim adamlarının, yazarların, şairlerin, gazetecilerin, öğretmenlerin ve dile meraklı herkesin Kurultay'a katılabileceği, bunun için de kayıtlarını yaptırmaları gerektiği açıklandı.Yurdun dört bir köşesinden insanlar, Kurultay'a katılmak için başvuruda bulundular.

Atatürk, okunacak bildirilerin, yapılacak tartışmaların salonda kalmaması düşüncesiyle Kurultay'ın canlı olarak radyodan yayımlanmasını istedi. İstanbul Radyosu ile Dolmabahçe Sarayı arasında kablo bağlantısı kuruldu. Böylece bu salonda konuşulanlar, radyo aracılığıyla bütün Türkiye'ye duyurulacaktı. O dönemde herkesin evinde radyo olmadığı için şehir merkezlerine kurulan ses düzeni ile radyo yayını halka ulaştırıldı.

Kurultay, 26 Eylül 1932 Pazartesi günü saat 14.00'te Türk Dili Tetkik Cemiyeti Başkanı Samih Rifat Beyin konuşmasıyla açıldı. Başta Atatürk olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet yönetimi tam kadro hâlinde Dolmabahçe Sarayı Muayede Salonu'nda yerlerini almışlardı.

Dil uzmanlarının, Türkçe öğretmenlerinin yanı sıra Abdülhak Hâmit Tarhan, Samipaşazade Sezai, Halit Ziya Uşaklıgil, Reşat Nuri Güntekin, Ali Canip Yöntem, Fuat Köprülü, Hüseyin Cahit Yalçın, Celâl Sahir Erozan, Ruşen Eşref Ünaydın gibi Türk edebiyatının tanınmış şair ve yazarları ile gazeteciler Kurultay'a bildiriler sundular.

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 26. Cilt, s.26

Veritabanında
717 söz
bulunuyor.
Arama
Görüş Bildir

ve Arasında