Her şeye rağmen kesinlikle bir aydınlığa doğru yürümekteyiz.
Bende bu inancı yaşatan kuvvet, yalnız aziz memleket ve milletim hakkındaki sonsuz sevgim değil, bugünün karanlıkları, ahlaksızlıkları, şarlatanlıkları içinde sırf vatan ve gerçek aşkıyla ışık serpmeye ve aramaya çalışan bir gençlik görmemdir.
Atatürk'ün Ruşen Eşref Ünaydın'a 24 Mayıs 1918'de hediye ettiği fotoğrafın üzerine yazdığı yazı.
Dikkat edilmesi gereken nokta, Atatürk bu yazıyı 1. Dünya Savaşı'nın son günlerinde, Osmanlı bozguna uğramak üzereyken yazmıştı.
Resmi hediye ettikten bir gün sonra böbrek rahatsızlığı yüzünden Avusturya'ya tedavi olmaya gitti.
Atatürk, yıllar sonra resmi Ruşen Eşref'in evinde gördüğünde gülerek "İyi yazmışım" diyecekti.
Ruşen Eşref Ünaydın'ın soyadı ise bizzat Atatürk tarafından kendisine verilmiş ve bu sözdeki "aydınlıktan" gelmektedir.
Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor.
Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkâr etmek olur.
Asla değişmeyeceği iddia edilen hükümler hakkında
Ferdin birinci hakkı, tabii kabiliyetlerini serbestçe geliştirebilmesidir.
Bu gelişmeyi temin için ise, en iyi vasıta, ferde, diğerinin aynı kıymetteki hakkına zarar vermeksizin, tehlike ve zarar kendine ait olmak üzere, ona, kendi kendini istediği gibi sevk ve idare etmeye müsaade etmektir.
Vatandaş İçin Medeni Bilgiler kitabı için Atatürk'ün el yazısıyla yazdığı taslaktan
Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir. Merkezi hükümetimiz İtilaf devletlerinin tesir ve denetimi altında mahsur bulunduğundan, üstlendiği mesuliyetin icaplarını yerine getirememektedir.
Bu hal, milletimizi yok olmuş tanıttırıyor. Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.
Milletin hal ve vaziyetini göz önünde tutmak ve haklarının sesini cihana işittirmek için her türlü tesir ve denetimden uzak bir milli heyetin varlığı elzemdir.
Amasya Genelgesi, açılış paragrafı
"Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır"
Dahil olacağımız barış ve sükun devresinde işler süngü ile halledilmeyecektir.
Bu işler fikirle, ilimle, vatan ve milliyet hislerinin tecellisiyle olacaktır.
Atatürk'ün Bursa Şark Sineması'nda halka yaptığı konuşmadan