Yıllar
Konular
Favoriler

Ben Almanların bu savaşta muzaffer olacaklarına katiyen emin değilim. Gerçi bir şimşek hızıyla demir kaleler devirip çiğneyerek Paris üzerine yürümektedirler.

Fakat Ruslar da Karpatlar'a dayanmışlar ve Almanların müttefiki olan Avusturyalılara baskı yapmaktadırlar. Bu nedenle Almanlar bir kısım kuvvet ayırarak Avusturyalılara yardım etmek mecburiyetinde kalacaklardır.

Bu defa Fransızlar kendi karşılarında bulunan Almanların kuvvet ayırdığını görerek karşı taaruza geçecekler ve Almanlara baskı yapacaklardır.

Kendilerinin sıkıştırıldığını gören Almanlar, bu defa da Avusturyalılara gönderdikleri kuvvetleri çağırmak mecburiyeti karşısında bulunacaklardır ki, bu şekilde zikzakvari hareket edecek olan bir ordunun akıbeti pek feci ve vahim olacağından, ben bu harbin neticesinden emin olamıyorum.

Mustafa Kemal Atatürk - 1914
Buraya tıklayarak sayfayı yenileyin ve her yenilediğinizde Atatürk'ün bir başka sözüyle karşılaşacaksınız
X

Atatürk'ün Salih Bozok'a mektubu (1914'ün son günlerinde yazılmıştır).

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 1. Cilt, s.207

Asıl eleştiriye layık olanlar bittabi bizim devlet reisimiz ve bilhassa devlet adamlarımızdır.

Türk ordusunun aciz ve kabiliyetsiz olduğu kanaatiyle, o heyeti, ayaklarına kadar giderek ve rica ederek memleketimize davet edenler onlardı.

Bu heyete Türk milletinin kabiliyetsizliğinden ve beceriksizliğinden açık olarak bahsedilmiş, kendilerine adeta gelip bizi adam etmeleri teklif olunmuştur.

Mustafa Kemal Atatürk - 1926

Atatürk'ün 1926 yılında Hakimiyet-i Milliye gazetesinde yayınlanan 1. Dünya Savaşı hatıralarından..

Enver Paşa'nın Alman Heyetini ve komutanlarını Osmanlı'ya davet etmesi hakkında söyledikleri

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 3. Cilt, s.19

Arkadaşlar, Nilüfer Çayı ve onunla birleşen birçok derelerle sulanan ovasıyla, 2500 metre boylu dağının buzlu ve kaplıcalarının kaynar sularıyla, Mudanya gibi iskelesiyle, dağlarında ve ovalarındaki büyüleyici manzaralarıyla her türlü ilerlemeye aday olan bu latif, bu verimli, bu feyizli memleket, mutlaka layık olduğu medeniyet mertebesine ulaştırılmalıdır.

Mustafa Kemal Atatürk - 11 Eylül 1924

Bursa'nın kurtuluşunun ikinci yılında Bursa halkına nutuk

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 16. Cilt, s.300

Şikayetlerinizde haksız değilsiniz, ama milletvekillerinden birtakımının nasıl fesatlıklar çevirdiklerini, birtakımının da İstanbul hükümeti tarafını tuttuklarını bilmiyorsunuz.

Çoktan beri çıkarmaya çalıştığımız İhanet-i Vataniyye Kanunu'nu meclisten geçirinceye kadar göbeğimiz çatladı.

Karşı taraf da çalışmalarımızı felce uğratmak için her şeyi yapıyor.

Son fetvaları ve fesatları ile az çok edindiğimiz kuvvetleri dağıtmışlardır.

Faaliyetlerimiz bu yüzden sekteye uğramıştır. Onun için sizi cepheden çağırmak zorunda kaldık.

Mustafa Kemal Atatürk - 1920

Atatürk'ün Çerkez Ethem'e verdiği cevap. Bu vatanın nasıl güçlüklerle kurtarıldığının bir başka belgesi.

Milli Kurtuluş Savaşı sırasında en büyük düşmanımız İngilizler veya Yunanlılar değildi. Türk milletinin genlerine işlemiş ihanet şebekesi süreki çalışıyordu.

Padişah ve İstanbul hükümeti, halkı Atatürk ve Kuvay-i Milliye aleyhine kışkırtıyordu. Kuvay-i Milliye'ye katılanların İslam'a, padişaha ve Allah'a isyan ettiğini söylüyorlardı.

Bu nedenle Kuvay-i Milliye'ye katılan binlerce asker Kuvay-i Milliye'den ayrıldı. Bir çoğu kendi komutanlarına isyan edip "din adına" komutanlarını öldürdü.

Padişah ve İngiltere destekli Anzavur isyanının temel amacı Mustafa Kemal'i ve direnişi yok etmekti. Anzavur Ahmet, Susurluk'a geldiğinde, halka seslenirken "Yanımda Kuran, göğsümde iman, elimde ferman, padişahınızın emri ile geldim" diye sözüne başlamıştı. Kısa sürede büyük bir güç haline geldiler ve Marmara bölgesinde isyan ettiler.

Çok büyük askeri sıkıntı yaşayan Mustafa Kemal, mecburen Çerkez Ethem'i çağırdı. Çerkez Ethem, isyanı bastırdıktan sonra Ankara'ya geldi ve "Anafartalar Kahramaının" karşısına geçip hesap sorar gibi: "Benim temel amacım Ankara'dakileri bir şeyler yaptırmaya alıştırmaktı. Belki bana yardım edersiniz diye. Sizin basit bir eşkiya çetesini bile yenebilmekten aciz olduğunuzu anlamıştım".

Atatürk ise kendisine görseldeki cevabı verir.

Kaynak: Falih Rıfkı Atay, Çankaya s.380

Çocuğum olmadığında hikmet ve isabet varmış. Eğer bir evlat kaybetmek felaketine uğrasaydım, kalbim elem ve kedere dayanamazdı.

Mustafa Kemal Atatürk

Atatürk hayvanları, özellikle de köpekleri ve atları çok severdi. Birgün kendisine ait bir tayın hastalandığını ve ölmek üzere olduğunu duyunca yanına gitti. Acı çekmemesi için öldürülmesi gereken hayvanı dakikalarca sevmişti ve sonrasında bu sözleri söylemişti...

Kaynak: Niyazi Ahmet Banoğlu - Nükte ve Fıkralarla Atatürk, s.258

Veritabanında
717 söz
bulunuyor.
Arama
Görüş Bildir

ve Arasında