Benim anladığım gençlik bu inkılabın fikirlerini ve ideolojilerini benimseyip gelecek nesillere götürecek kimselerdir.
Benim nazarımda yirmi yaşında bir yobaz ihtiyardır; yetmiş yaşında bir idealist kuvvetli bir gençtir.
Ankara Halkevi'nde "Çoban Piyesi" oyuncularıyla sohbet ederken söyledikleri.
Eski hukukumuzun kaynağı Arap İslam hukuku idi. Dini bakış açısı bu hukukun ölçüsü idi.
Dini görüş sadece medeni hukukta değil, anayasalarda bile hükmünü yürütüyordu.
Yeni hukukumuzun esin kaynağı, bir taraftan Türkçülük diğer taraftan Batıcılıktır.
Atatürk'ün hukuk hakkındaki notları.
Not: Atatürk'ün burada bahsettiği ve rehber edindiği Türkçülük anlayışının, sonradan ve özellikle de günümüzde popülerleşen ırkçı-turancı-militarist-muhafazakar akımlarla hiçbir alakası yoktur.
Bak Bayar, bu güzel memleket ve bu temiz yürekli halk, istilacıların ayakları altında bırakılabilir miydi?
Atatürk, Bursa'da Sümerbank Merinos fabrikasının açılışına giderken halkın sevgi gösterilerine üzerine Celal Bayar'a söyledikleri
Ben Almanların bu savaşta muzaffer olacaklarına katiyen emin değilim. Gerçi bir şimşek hızıyla demir kaleler devirip çiğneyerek Paris üzerine yürümektedirler.
Fakat Ruslar da Karpatlar'a dayanmışlar ve Almanların müttefiki olan Avusturyalılara baskı yapmaktadırlar. Bu nedenle Almanlar bir kısım kuvvet ayırarak Avusturyalılara yardım etmek mecburiyetinde kalacaklardır.
Bu defa Fransızlar kendi karşılarında bulunan Almanların kuvvet ayırdığını görerek karşı taaruza geçecekler ve Almanlara baskı yapacaklardır.
Kendilerinin sıkıştırıldığını gören Almanlar, bu defa da Avusturyalılara gönderdikleri kuvvetleri çağırmak mecburiyeti karşısında bulunacaklardır ki, bu şekilde zikzakvari hareket edecek olan bir ordunun akıbeti pek feci ve vahim olacağından, ben bu harbin neticesinden emin olamıyorum.
Atatürk'ün Salih Bozok'a mektubu (1914'ün son günlerinde yazılmıştır).
Doğudan şimdi doğacak olan güneşe bakınız. Bugün günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan bütün Doğu milletlerinin de uyanışlarını öyle görüyorum.
Bağımsızlık ve hürriyetine kavuşacak daha çok kardeş millet vardır. Onların yeniden doğuşları şüphesiz ki ilerlemeye ve refaha yönelik olarak vuku bulacaktır. Bu milletler bütün güçlüklere ve bütün engellere rağmen manileri yenecekler ve kendilerini bekleyen geleceğe ulaşacaklardır.
Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünden yok olacak ve yerlerine milletler arasında hiçbir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen yeni bir ahenk ve işbirliği çağı geçecektir.
Atatürk'ün Mısır Büyükelçisiyle yaptığı konuşmadan
