Efendiler, bilirsiniz ki, hayat demek, mücadele, çarpışma demektir. Hayatta başarı, mutlaka mücadelede başarıyla mümkündür.
Bu da, manen ve maddeten kuvvete, kudrete dayanır bir şeydir.
Bir de, insanların meşgul olduğu bütün meseleler, maruz kaldığı bütün tehlikeler, elde ettiği başarılar, ortaklaşa, genel bir mücadelenin dalgaları içinden doğa gelmiştir.
Nutuk
Bu pek mühim ve büyük teşebbüste asıl hedef İngilizleri Hindistan'da vurmak olmasına göre, Türkistan ve bilhassa Afganistan'da belki maksada kafi askeri kuvvetler vücuda getirmek için evvelemirde pek ciddi milli teşkilat meydana getirilmesi lüzumunu ben de takdir eder ve bu hususta buraca icrası mümkün olan yardımın yapılmasını bittabi canı yürekten arzu eylerim.
Ancak dört taraftan düşmanla kuşatılmış olan asıl anavatanın müdafaası işlerine her şeyden evvel bağlı olmak ve ihtimam etmek açık lüzumu ve malum hadiseler üzerine İstanbul'dan buraya gelebilen subayların adedi ise ihtiyaca ancak kafi olduğundan şimdilik o konudaki yüksek arzularının kabulüne ne yazık ki maddi imkan görülememiştir.
Atatürk'ün Taşkent'te bulunan Cemal Paşa'ya yolladığı telgraf
Bugün Rize'den ayrıldığım sırada Rize ve Atina müftülerinin temsil ettiği bir hoca heyeti, bütün memleket ve civar halkı önünde kapattırılan medreselerin açılmasını dilekçeyle talep ettiler.
Dilekçeyi okuduktan sonra çok kızdım. Yüksek ve şiddetli bir sesle kendilerini azarladım ve memleketin, milletin şimdiye kadar felaketi sebeplerinin kendileri olduğuna işaret ettim.
Bütün halk ve mektep talebesi "bravo!" sesleri ve heyecanlı alkışlarla karşıladılar.
Buna karşılık, Rize'deki liseyi canlandırmak elzemdir. Mektep binası ve eğitim aletleri yoktur. Hocaları çok olan bu muhitte ilim ve irfan teşkilatımızın süratle faaliyete başlaması pek lüzumludur.
Burada Osman Ağa'nın oğlu İsmail Bey, yirmi bin liralık bir mektep binası yapmak üzere imiş. Bunu taltif ederek, işin hızlandırılması ve hemen eğitim aletleri göndermek ve fazla alaka göstermek suretiyle, halkın taassuba karşı gösterdiği fiili tezahüre karşılık vermek icap eder.
Atatürk'ün medreselerin açılmasını isteyen hocalar hakkında başbakan İsmet Paşa'ya yazdığı mektup.
* Atina, Rize Pazar'ın eski adıdır.
* Burada bahsedilen "Osman Ağa'nın oğlu İsmail Bey", Topal Osman'ın oğlu İsmail Feridun Bey'dir (Kesin bilgi değil).
Bir muhitte yaşadığım ve his ve fikirde tam uygunluğun varlığı sebebiyle haklarında kalpten muhabbetler beslediğim arkadaşlarımla mümkün olduğu kadar sevgi alışverişinde bulunmayı arzu ettiğim gibi, araya uzaklığın girmesiyle yüzlerini göremediğim ve sözlerini işitmek hazzından mahrum bulunduğum kardeşlerimle de her türlü engele göğüs gererek haberleşmeyi son emelim bilirim.
Zira bence kardeşlik bağı kutsal bir altın bağdır.
Salih, eğer düşündüklerimi tatbik edebilecek zamana sahip olursam, yakında cihanın gözlerini kamaştıracak bir askeri manzara meydana gelecektir.
Atatürk'ün, Büyük Taarruz'dan 15 gün önce yakın arkadaşı Salih Bozok'a söyledikleri.
Büyük Taarruz çok büyük bir riskti. Öyle ki diğer paşalar, Atatürk'ün böyle bir harekata girişmesine hayret etmiş: "Paşam bu kadar tehlikeli bir manevrayla bu savaşı kaybedersek bize vatan haini derler" demişlerdi.
Çok ilginçtir ki Atatürk, Büyük Taarruz'da eski Yunanlı komutan Epaminondas'ın "çarpık düzen" taktiğinin gelişmiş bir versiyonunu kullanmıştı ve Yunanlıları tuzağa düşürmüştü.
Atatürk Epaminondas'ı tanıyordu ama Yunanlılar tanımıyordu.
